İçerik

Alkol Kullanım Bozukluğu (Alcohol Use Disorder – AUD)

Tanım

Alkol Kullanım Bozukluğu, kişinin alkol kullanımını kontrol etmekte zorlandığı, kullanımı sürdürdüğü ve bu durumun fiziksel, psikolojik, sosyal veya mesleki işlevsellikte bozulmaya yol açtığı bir durumdur. DSM-5, alkolle ilgili sorunları bir spektrum olarak ele alır; kullanım düzeyi hafiften şiddetliye kadar değişebilir.

Tanı Ölçütleri (DSM-5’e göre)

Son 12 ay içinde aşağıdaki belirtilerden en az 2’sinin bulunması tanı için gereklidir:

  1. Alkol genellikle planlanandan daha fazla veya daha uzun süre kullanılır.
  2. Alkol kullanımını azaltmak ya da bırakmak için sürekli başarısız girişimlerde bulunulur.
  3. Alkolü elde etmek, kullanmak veya etkilerinden kurtulmak için çok zaman harcanır.
  4. Alkol kullanma isteği (craving) sık ve yoğun olarak yaşanır.
  5. Alkol kullanımı, sorumlulukların yerine getirilmesini engeller (iş, okul, ev).
  6. Alkol kullanımına bağlı olarak kişilerarası sorunlar yaşanmasına rağmen kullanıma devam edilir.
  7. Önemli sosyal, mesleki veya eğlenceli etkinliklerden uzaklaşılır.
  8. Fiziksel olarak tehlikeli durumlarda alkol kullanımı (ör. araç kullanırken).
  9. Fiziksel ya da psikolojik sorunların bilinmesine rağmen kullanımı sürdürmek.
  10. Tolerans gelişimi (aynı etki için daha fazla alkol kullanmak).
  11. Yoksunluk belirtileri (alkol kesildiğinde ya da azaltıldığında ortaya çıkan semptomlar – örn. titreme, terleme, sinirlilik, bulantı, uykusuzluk).

Şiddet Düzeyi Sınıflandırması

  • Hafif: 2–3 belirti
  • Orta: 4–5 belirti
  • Şiddetli: 6 veya daha fazla belirti

Yoksunluk Belirtileri

  • Titreme (özellikle sabahları)
  • Terleme, çarpıntı
  • Anksiyete, huzursuzluk
  • Mide bulantısı, kusma
  • Uykusuzluk
  • Nöbet geçirme (ciddi durumlarda)
  • Deliryum Tremens: Alkol yoksunluğunun en ağır ve potansiyel olarak ölümcül formudur; halüsinasyon, şiddetli ajitasyon ve otonomik dengesizlikle karakterizedir.

Ayırıcı Tanı

  • Bipolar bozukluk: Alkol kullanımına bağlı değilse ayrılır.
  • Sosyal içicilik: Davranış kontrolü kaybı, işlevsellik bozulması yoksa tanı konmaz.
  • Diğer madde kullanım bozuklukları: Polimadde kullanımında her madde ayrı değerlendirilmelidir.

Eş Tanılar

  • Depresif bozukluklar
  • Anksiyete bozuklukları
  • Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB)
  • Antisosyal ya da borderline kişilik bozukluğu
  • Diğer madde kullanım bozuklukları (özellikle nikotin, kokain)

Klinik Özellikler

  • Kullanım kontrolü kaybı
  • Alkolü bırakmakta başarısızlık
  • Sosyal ilişkilerde bozulma
  • İş ve okul performansında düşüş
  • Kronik karaciğer hastalıkları, hipertansiyon, nörolojik bozukluklar

Tedavi ve Müdahale Yöntemleri

1. Detoksifikasyon (Yoksunluk Yönetimi)

  • Medikal destekle güvenli bırakma süreci (özellikle yoğun içicilerde)
  • Benzodiazepinler sık tercih edilen ilaç grubudur (örn. lorazepam, diazepam)

2. Farmakolojik Tedavi

  • Naltrekson: Alkolün keyif verici etkilerini azaltır
  • Akamprozat: Yoksunluk sonrası nüksü azaltır
  • Disülfiram: Alkol alındığında şiddetli tepki oluşturur (deterren etkisi)

3. Psikososyal Müdahaleler

  • Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT)
  • Motivasyonel Görüşme
  • 12 Adım Programları (örn. Anonim Alkolikler – AA)
  • Aile terapisi (özellikle birlikte yaşanan aile çatışmaları varsa)

4. Relaps Önleme Çalışmaları

  • Tetikleyici durumların tanımlanması
  • Yeni başa çıkma becerileri geliştirme
  • Sosyal destek sistemlerinin güçlendirilmesi

Kaynakça

  1. American Psychiatric Association. (2013). Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders (5th ed.). Arlington, VA: American Psychiatric Publishing.
  2. National Institute on Alcohol Abuse and Alcoholism (NIAAA). (2020). Alcohol Use Disorder: A Comparison Between DSM-IV and DSM-5.
  3. Kranzler, H. R., & Soyka, M. (2018). Diagnosis and pharmacotherapy of alcohol use disorder: A review. JAMA, 320(8), 815–824.
  4. Miller, W. R., & Rollnick, S. (2012). Motivational Interviewing: Helping People Change. Guilford Press.
  5. Anton, R. F. (2006). Use of naltrexone in the treatment of alcohol use disorders. CNS Drugs, 20(9), 717–731.

Kafein ile İlişkili Bozukluklar (Caffeine-Related Disorders)

Tanım

Kafein, dünya çapında en yaygın kullanılan psikoaktif maddedir. DSM-5’e göre kafein kullanımının bazı bireylerde psikolojik ya da fizyolojik bozulmalara yol açabileceği kabul edilmiş ve bu nedenle “maddeyle ilişkili bozukluklar” içinde değerlendirilmiştir. Ancak DSM-5, kafein için yalnızca sınırlı tanı kategorisi sunar.

DSM-5’te Tanınan Kafeinle İlişkili 3 Ana Bozukluk:

  1. Kafein İntoksikasyonu (Caffeine Intoxication)
  2. Kafein Yoksunluğu (Caffeine Withdrawal)
  3. Kafeinle İlişkili Diğer Bozukluklar (Other Caffeine-Induced Disorders)
    (örneğin kafein kaynaklı anksiyete bozukluğu ya da uykusuzluk bozukluğu)

Not: DSM-5’te “Kafein Kullanım Bozukluğu” resmi olarak tanımlanmamıştır. Ancak gelecekteki tanı sistemlerinde tartışmaya açıktır.

1. Kafein İntoksikasyonu

Tanı Ölçütleri:

  • Yakın zamanda yüksek dozda kafein alınması (genellikle >250 mg, yani yaklaşık 2-3 fincan kahve)
  • Aşağıdaki semptomlardan en az 5’inin bulunması:
    • Huzursuzluk
    • Sinirlilik
    • Uykusuzluk
    • Yüz kızarması
    • Diürez (sık idrara çıkma)
    • GİS bozuklukları (mide bulantısı vb.)
    • Kas seğirmesi
    • Düşünce akışında hızlanma
    • Kardiyak ritm bozuklukları (taşikardi, ekstrasistol)

Klinik Özellikler:

  • Genellikle ani doz artışıyla görülür.
  • Sıklıkla enerji içecekleri veya yoğun kahve tüketimi sonrasında ortaya çıkar.
  • Semptomlar geçicidir ve doz azaltıldığında hafifler.

2. Kafein Yoksunluğu

Tanı Ölçütleri:

  • Günlük olarak kafein tüketen bir bireyin aniden bırakması ya da önemli ölçüde azaltması sonrasında,
  • Aşağıdaki belirtilerden en az 3’ünün gelişmesi:
    • Baş ağrısı (en sık görülen semptom)
    • Belirgin yorgunluk veya uyuşukluk
    • Konsantrasyon zorluğu
    • Depresif ruh hali ya da huzursuzluk
    • Grip benzeri semptomlar (bulantı, kas ağrısı)

Klinik Özellikler:

  • Belirtiler genellikle 12–24 saat içinde başlar, 1–2 gün içinde pik yapar ve 3–7 gün içinde azalır.
  • Baş ağrısı, alın ve şakaklarda zonklayıcı tarzda hissedilir.
  • Özellikle yoğun kahve içenlerde daha belirgindir.

3. Diğer Kafeinle İlişkili Bozukluklar

a) Kafeinle İlişkili Anksiyete Bozukluğu

  • Aşırı kafein alımına bağlı olarak gelişen panik benzeri belirtilerle karakterizedir.
  • Özellikle anksiyete bozukluğuna yatkın bireylerde tetikleyici olabilir.

b) Kafeinle İlişkili Uykusuzluk Bozukluğu

  • Kafein tüketiminin uykuya dalmayı ya da uykuda kalmayı bozması durumudur.
  • Uyku hijyeni değerlendirilirken önemli bir faktördür.

Ayırıcı Tanı

  • Genel Anksiyete Bozukluğu veya Panik Bozukluğu: Kafein alımıyla ilişkili olup olmadığı dikkatle değerlendirilmelidir.
  • Migren: Kafein yoksunluğu kaynaklı baş ağrıları migrenle karıştırılabilir.
  • Yoksunluk sendromları (alkol, nikotin): Çeşitli semptom örtüşmeleri olabilir.

Tedavi ve Müdahale Yöntemleri

  1. Eğitim ve Farkındalık: Kafein içeren maddelerin (kahve, çay, enerji içecekleri, çikolata, bazı ilaçlar) içerikleri hakkında bilgilendirme.
  2. Kademeli Azaltma: Ani bırakmak yerine dozajın yavaş yavaş azaltılması önerilir.
  3. Yoksunluk Yönetimi:
    • Bol sıvı alımı, baş ağrısı için destekleyici tedaviler (örn. parasetamol)
    • Uyku ve dinlenmeye özen gösterilmesi
  4. Psikososyal Destek: Özellikle anksiyete tetiklenmesi durumunda gevşeme teknikleri, BDT gibi yaklaşımlar uygulanabilir.

Kaynakça

  1. American Psychiatric Association. (2013). Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders (5th ed.). Arlington, VA: American Psychiatric Publishing.
  2. Juliano, L. M., & Griffiths, R. R. (2004). A critical review of caffeine withdrawal: Empirical validation of symptoms and signs, incidence, severity, and associated features. Psychopharmacology, 176(1), 1–29.
  3. Smith, A. (2002). Effects of caffeine on human behavior. Food and Chemical Toxicology, 40(9), 1243–1255.
  4. Meredith, S. E., Juliano, L. M., Hughes, J. R., & Griffiths, R. R. (2013). Caffeine use disorder: A comprehensive review and research agenda. Journal of Caffeine Research, 3(3), 114–130.

Kannabis (Esrar) ile İlişkili Bozukluklar (Cannabis-Related Disorders)

Tanım

Kannabis, dünya genelinde en yaygın yasa dışı kullanılan psikoaktif maddedir. Tetrahydrocannabinol (THC) adlı etken madde ile merkezi sinir sistemi üzerinde etkili olur. DSM-5’e göre kannabis kullanımının bazı bireylerde bozukluk geliştirme potansiyeli vardır. Bu bozukluklar arasında kullanım bozukluğu, intoksikasyon, yoksunluk ve kannabis kaynaklı diğer ruhsal bozukluklar yer alır.

DSM-5’te Tanımlanan Kannabisle İlişkili Bozukluklar:

  1. Kannabis Kullanım Bozukluğu
  2. Kannabis İntoksikasyonu
  3. Kannabis Yoksunluğu
  4. Kannabisin Neden Olduğu Ruhsal Bozukluklar (anksiyete, psikotik epizot vb.)

1. Kannabis Kullanım Bozukluğu

Tanı Ölçütleri (DSM-5’e göre)

Son 12 ay içinde aşağıdaki 11 ölçütten en az 2’si gözlenmelidir:

  1. Madde planlanandan fazla ya da uzun süre kullanılır.
  2. Bırakmak için başarısız girişimler olur.
  3. Kannabis temin etmek, kullanmak ya da etkilerinden kurtulmak için aşırı zaman harcanır.
  4. Kullanıma yönelik yoğun istek (craving) duyulur.
  5. Sorumluluklar yerine getirilemez (okul, iş, aile).
  6. Sosyal ya da kişilerarası sorunlara rağmen kullanıma devam edilir.
  7. Önemli etkinlikler bırakılır veya azaltılır.
  8. Tehlikeli durumlarda kullanım (ör. araç kullanırken).
  9. Fiziksel ya da psikolojik zarara rağmen kullanım sürer.
  10. Tolerans gelişimi: Aynı etki için daha yüksek doz gerekir.
  11. Yoksunluk belirtileri ortaya çıkar.

Şiddet Düzeyleri:

  • Hafif: 2–3 kriter
  • Orta: 4–5 kriter
  • Şiddetli: 6 veya daha fazla kriter

2. Kannabis İntoksikasyonu

Tanı Ölçütleri:

  • Kısa süre önce kannabis kullanımı
  • En az iki belirti:
    • Motor koordinasyon bozukluğu
    • Zaman algısında bozulma
    • Konuşma ve dikkat dağınıklığı
    • Kalp çarpıntısı
    • Kuru ağız
    • Gözlerde kanlanma
    • Açlık artışı (“munchies”)

Belirtiler başka bir tıbbi durum ya da başka bir maddeyle açıklanamamalıdır.

3. Kannabis Yoksunluğu

Tanı Ölçütleri:

  • Yoğun ve uzun süreli kullanımın kesilmesinden sonra (genellikle 1 hafta içinde)
  • En az 3 belirti:
    • Sinirlilik, öfke, ajitasyon
    • Uykusuzluk ya da rahatsız edici rüyalar
    • İştah azalması veya kilo kaybı
    • Huzursuzluk
    • Depresif ruh hali
    • Fiziksel semptomlar (karın ağrısı, titreme, terleme)

Bu belirtiler işlevselliği bozacak düzeyde olmalıdır.

Kannabisin Neden Olduğu Diğer Ruhsal Bozukluklar

  • Kannabisle İlişkili Anksiyete Bozukluğu
  • Kannabisle İlişkili Psikotik Bozukluk: THC yüksek dozda halüsinasyon ve paranoya tetikleyebilir.
  • Kannabisle İlişkili Uyku Bozuklukları

Ayırıcı Tanı

  • Şizofreni: Kannabis kullanımına bağlı psikotik belirtiler varsa ayırt edilmelidir.
  • Bipolar Bozukluk: Manik belirtiler sadece kannabis etkisiyle ortaya çıkıyorsa farklı değerlendirilmelidir.
  • Depresif Bozukluklar: Kannabis yoksunluğuna bağlı duygu durumu bozuklukları ayırt edilmelidir.

Eş Tanılar

  • Alkol ve nikotin bağımlılığı
  • DEHB (özellikle genç bireylerde)
  • Anksiyete bozuklukları
  • Depresif bozukluklar

Klinik Özellikler

  • Genellikle genç yaşta (ergenlikte) başlama
  • Akademik başarıda düşüş, motivasyon kaybı
  • “Amotivasyonel sendrom”: Duyarsızlık, sosyal geri çekilme, hedef belirleyememe
  • Hafıza ve dikkat sorunları
  • Özellikle yüksek THC içeren sentetik kannabinoidlerde ciddi komplikasyonlar

Tedavi ve Müdahale Yöntemleri

  1. Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT):
    • Tetikleyicilerin fark edilmesi ve başa çıkma becerileri geliştirilmesi
  2. Motivasyonel Görüşme:
    • Değişim motivasyonunu artırmak
  3. Aile ve Grup Terapileri:
    • Ergenlerde aile içi destek çok kritiktir
  4. Farmakolojik Tedavi:
    • Spesifik bir FDA onaylı ilaç yoktur
    • Eşlik eden anksiyete, depresyon, uyku sorunları hedeflenebilir
  5. Relaps Önleme Programları

Kaynakça

  1. American Psychiatric Association. (2013). Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders (5th ed.). Arlington, VA.
  2. Volkow, N. D., Baler, R. D., Compton, W. M., & Weiss, S. R. B. (2014). Adverse health effects of marijuana use. New England Journal of Medicine, 370(23), 2219–2227.
  3. Budney, A. J., Vandrey, R. G., Hughes, J. R., Thostenson, J. D., & Bursac, Z. (2008). Comparison of cannabis and tobacco withdrawal: Severity and contribution to relapse. Journal of Substance Abuse Treatment, 35(4), 362–368.
  4. Hall, W., & Degenhardt, L. (2009). Adverse health effects of non-medical cannabis use. Lancet, 374(9698), 1383–1391.

Halüsinojen ile İlişkili Bozukluklar (Hallucinogen-Related Disorders)

Tanım

Halüsinojenler, algıda bozulmaya neden olan ve gerçeklikten sapma, duyusal çarpıtmalar, halüsinasyonlar gibi belirtilerle seyreden psikoaktif maddelerdir. DSM-5’te halüsinojenlerle ilişkili bozukluklar, bu maddelerin doğrudan etkilerine bağlı ortaya çıkan ruhsal ve davranışsal sorunları kapsamaktadır. LSD, psilosibin (“sihirli mantar”), meskalin ve DMT en yaygın kullanılan halüsinojenlerdir.

DSM-5’te Tanımlanan Halüsinojenle İlişkili Bozukluklar

  1. Halüsinojen Kullanım Bozukluğu
  2. Halüsinojen İntoksikasyonu
  3. Halüsinojen Kalıcı Algı Bozukluğu (Hallucinogen Persisting Perception Disorder – HPPD)
  4. Halüsinojenle İlişkili Diğer Ruhsal Bozukluklar
    (ör. halüsinojen kaynaklı psikotik bozukluk, anksiyete vb.)

Not: Halüsinojen Yoksunluk Bozukluğu, DSM-5’te tanımlanmamıştır çünkü bu maddelerde fiziksel yoksunluk belirtileri belirgin değildir.

1. Halüsinojen Kullanım Bozukluğu

Tanı Ölçütleri (DSM-5’e göre)

Son 12 ayda aşağıdaki 11 belirtiden en az 2’si gözlenmelidir:

  1. Planlanandan fazla veya daha uzun süreli kullanım
  2. Bırakma girişimlerinin başarısız olması
  3. Madde temini, kullanımı ve etkilerinden kurtulmak için aşırı zaman harcama
  4. Yoğun kullanım isteği (craving)
  5. Sorumlulukların aksaması
  6. Sosyal sorunlara rağmen kullanımın sürmesi
  7. Önemli etkinliklerden uzaklaşma
  8. Tehlikeli ortamlarda kullanım
  9. Fiziksel ya da ruhsal zararlara rağmen kullanım
  10. Tolerans gelişimi
  11. (Yoksunluk tanımlı değildir)

2. Halüsinojen İntoksikasyonu

Tanı Ölçütleri:

  • Son zamanlarda halüsinojen kullanımı
  • En az iki belirti:
    • Kaygı veya korku
    • Depersonalizasyon, derealizasyon
    • Zaman ve mekan algısında bozulma
    • Halüsinasyonlar (özellikle görsel)
    • Paranoid düşünceler
    • Yargı bozukluğu
    • Psikomotor ajitasyon
    • Sempatik sinir sistemi aktivasyonu (taşikardi, terleme, midriyazis)

Semptomlar başka bir tıbbi durumla ya da farklı bir maddenin etkisiyle açıklanamaz.

3. Halüsinojen Kalıcı Algı Bozukluğu (HPPD)

Tanım:

  • Halüsinojen kullanımından haftalar, aylar hatta yıllar sonra bile ortaya çıkan kalıcı veya tekrarlayıcı algı bozulmalarıdır.
  • Genellikle LSD kullanımına bağlı gelişir.

Belirtiler:

  • Işıkların parlaması
  • Renk algısında değişiklik
  • Görsel izler veya halüsinasyon kalıntıları
  • Görme alanında “gölgeler” veya “hareket eden cisimler”
  • Gerçek dışılık hissi (derealizasyon)

Bireyin işlevselliğini belirgin düzeyde bozar ve başka bir psikiyatrik durumla açıklanamaz.

4. Diğer Halüsinojen Kaynaklı Ruhsal Bozukluklar

  • Halüsinojenle İlişkili Psikotik Bozukluk
  • Halüsinojenle İlişkili Anksiyete Bozukluğu
  • Halüsinojenle İlişkili Depresyon
  • Bu bozukluklar doğrudan madde etkisine bağlı olarak ortaya çıkar, madde kesildiğinde semptomlar genellikle geriler.

Ayırıcı Tanı

  • Şizofreni ve diğer psikotik bozukluklar
  • Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB)
  • Panik bozukluk
  • Bipolar bozukluk (özellikle manik epizotlar sırasında halüsinasyon olabilir)
  • Maddeye bağlı olmayan anksiyete ve algı bozuklukları

Eş Tanılar

  • Polimadde kullanımı (örneğin halüsinojen + alkol veya esrar)
  • Depresyon
  • Travma öyküsü olan bireylerde dissosiyatif belirtiler
  • Kişilik bozuklukları (özellikle borderline)

Klinik Özellikler

  • Genellikle ergenlik ya da genç erişkinlik döneminde başlar
  • Merak, grup baskısı veya “ruhsal aydınlanma” gibi gerekçelerle kullanım
  • Halüsinasyonlar çoğunlukla görsel, ama dokunsal ve işitsel halüsinasyonlar da olabilir
  • Panik atak, intihar riski ve gerçeklikten kopma (psikoz) gelişebilir

Tedavi ve Müdahale Yöntemleri

  1. Acil Durum Müdahalesi (İntoksikasyon anında):
    • Ortamdan uzaklaştırma (sessiz ve güvenli bir alan)
    • Benzodiazepinler (anksiyete ve ajitasyon için)
    • Psikotik belirtilerde kısa süreli antipsikotikler
  2. Uzun Vadeli Tedavi:
    • Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT)
    • Travma odaklı yaklaşımlar (özellikle HPPD varsa)
    • Psiko-eğitim ve madde kullanımı farkındalığı
    • Grup terapileri ve destek programları (örneğin NA)

HPPD için özel bir farmakolojik tedavi olmamakla birlikte bazı vakalarda SSRI veya antipsikotik ilaçlar denenebilir.

Kaynakça

  1. American Psychiatric Association. (2013). Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders (5th ed.). Arlington, VA: American Psychiatric Publishing.
  2. Halpern, J. H., & Pope, H. G. (2003). Hallucinogen persisting perception disorder: what do we know after 50 years? Drug and Alcohol Dependence, 69(2), 109–119.
  3. Johnson, M. W., Richards, W. A., & Griffiths, R. R. (2008). Human hallucinogen research: guidelines for safety. Journal of Psychopharmacology, 22(6), 603–620.
  4. Schindler, E. A. D., Sewell, R. A., & Gottschalk, C. H. (2015). Hallucinogen Persisting Perception Disorder. Therapeutic Advances in Psychopharmacology, 5(6), 241–248.

İnhalan ile İlişkili Bozukluklar (Inhalant-Related Disorders)

Tanım

İnhalanlar (uçucu maddeler), solunduğunda merkezi sinir sistemi üzerinde kısa süreli psikoaktif etkiler yaratan kimyasal maddelerdir. Bunlar genellikle sanayi ürünleri, çözücüler, yapıştırıcılar, boya incelticiler, benzin, asetondur. DSM-5’e göre bu maddelerin kötüye kullanımı, ciddi psikiyatrik ve fiziksel bozulmalara yol açabilir.

DSM-5’te Tanımlanan İnhalanla İlişkili Bozukluklar

  1. İnhalan Kullanım Bozukluğu
  2. İnhalan İntoksikasyonu
  3. İnhalanla İlişkili Diğer Ruhsal Bozukluklar
    (psikotik, anksiyetik, depresif tablolar vs.)

Not: “İnhalan Yoksunluk Bozukluğu” DSM-5’te tanımlı değildir, çünkü bu maddelerde yoksunluk belirtileri genellikle zayıf ya da yoktur.

1. İnhalan Kullanım Bozukluğu

Tanı Ölçütleri (DSM-5’e göre)

Son 12 ay içinde aşağıdaki belirtilerden en az 2’sinin bulunması gerekir:

  1. Maddenin planlanandan daha fazla veya uzun süre kullanımı
  2. Bırakma girişimlerinin başarısızlığı
  3. Madde kullanımı etrafında çok zaman harcanması
  4. Kullanıma dair yoğun istek (craving)
  5. Sorumlulukların aksaması
  6. Sosyal sorunlara rağmen kullanımı sürdürme
  7. Önemli etkinliklerin bırakılması
  8. Tehlikeli ortamlarda kullanım
  9. Fiziksel ya da psikolojik zarara rağmen kullanım
  10. Tolerans gelişimi
  11. (Yoksunluk belirtileri tanımlı değildir)

2. İnhalan İntoksikasyonu

Tanı Ölçütleri:

  • Son zamanlarda uçucu madde kullanımı
  • En az iki belirti:
    • Baş dönmesi
    • Nistagmus (göz titremesi)
    • Koordinasyon bozukluğu
    • Konuşma bozukluğu (dizartri)
    • Yürüme güçlüğü
    • Letarji, yavaşlama
    • Reflekslerde azalma
    • Psikotik belirtiler (halüsinasyon, sanrı)
    • Kas zayıflığı
    • Bulantı-kusma
    • Euforia ya da duygudurum değişiklikleri

Semptomlar başka bir hastalık veya madde ile açıklanamamalıdır.

3. Diğer İnhalan Kaynaklı Ruhsal Bozukluklar

  • İnhalanla İlişkili Psikotik Bozukluk
  • İnhalanla İlişkili Anksiyete Bozukluğu
  • İnhalanla İlişkili Depresyon
  • İnhalanla İlişkili Bilişsel Bozukluklar: Kronik kullanımda hafıza, dikkat, öğrenme becerilerinde belirgin azalma görülebilir.

Ayırıcı Tanı

  • Deliryum ve psikotik bozukluklar: Halüsinasyon varsa inhalen etkisine bağlı mı, ayırt edilmelidir.
  • Diğer madde kullanım bozuklukları
  • Organik beyin hasarı: Uzun dönem kullanım sonrası görülebilir; dikkatle ayrılmalıdır.
  • Bipolar bozukluk veya şizofreni: Psikotik belirtilerin kalıcılığı ve neden-sonuç ilişkisi gözden geçirilmelidir.

Eş Tanılar

  • DEHB (özellikle çocuk ve ergenlerde)
  • Davranım bozukluğu
  • Alkol ve nikotin kullanımı
  • Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB)
  • Madde kullanımı ile ilişkili duygudurum bozuklukları

Klinik Özellikler

  • Kullanım yaşı genellikle erken ergenliktir (11–14 yaş arası sık görülür).
  • Madde kolay erişilebilir olduğu için sosyoekonomik düzeyi düşük gruplarda yaygındır.
  • Akut kullanım sırasında ani ölüm (“sudden sniffing death”) görülebilir (örneğin kalp ritim bozukluğu nedeniyle).
  • Kronik kullanımda beyin hasarı, karaciğer-böbrek toksisitesi, sinir sistemi bozuklukları (örn. periferik nöropati) gelişebilir.

Tedavi ve Müdahale Yöntemleri

  1. Acil Müdahale (intoksikasyon durumunda):
    • Güvenli bir ortama alınmalı
    • Solunum, kalp ritmi izlenmeli
    • Olası kalp ritim bozuklukları için acil destek sağlanmalı
  2. Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT):
    • Tetikleyici durumlar tanımlanır
    • Alternatif başa çıkma becerileri geliştirilir
    • Riskli arkadaş çevresinden uzaklaşma sağlanır
  3. Aile Terapisi:
    • Ebeveyn bilgilendirmesi
    • Destekleyici ve denetleyici ortamın sağlanması
  4. Eğitim ve Sosyal Rehabilitasyon:
    • Okula yeniden uyum programları
    • Mesleki yönlendirme ve motivasyon
  5. Farmakoterapi:
    • Spesifik bir ilaç yoktur
    • Eşlik eden depresyon, anksiyete, DEHB gibi durumlar hedef alınır

Kaynakça

  1. American Psychiatric Association. (2013). Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders (5th ed.). Arlington, VA.
  2. Balster, R. L. (1998). Neural basis of inhalant abuse. Drug and Alcohol Dependence, 51(1–2), 207–214.
  3. Dinwiddie, S. H. (1994). Abuse of inhalants: A review. Addiction, 89(8), 925–939.
  4. Howard, M. O., Bowen, S. E., Garland, E. L., Perron, B. E., & Vaughn, M. G. (2011). Inhalant use and inhalant use disorders in the United States. Addiction Science & Clinical Practice, 6(1), 18–31.

Opioid ile İlişkili Bozukluklar (Opioid-Related Disorders)

Tanım

Opioidler, merkezi sinir sistemi üzerinde etkili olan, ağrı giderici (analjezik) ve keyif verici özellikleri olan maddelerdir. Eroin, morfin, fentanil, oksikodon gibi maddeler bu gruba girer. Opioid kullanımı, hızlı tolerans gelişimi ve güçlü yoksunluk sendromu nedeniyle bağımlılığa en çok yol açan madde türlerinden biridir. DSM-5 bu bozuklukları hem kullanım hem de etkilerine bağlı olarak tanımlar.

DSM-5’te Tanımlanan Opioid ile İlişkili Bozukluklar ve Kodları

Tanı

ICD-10-CM Kodu

Opioid Kullanım Bozukluğu (Hafif)

F11.10

Opioid Kullanım Bozukluğu (Orta/Şiddetli)

F11.20

Opioid İntoksikasyonu

F11.129

Opioid Yoksunluğu

F11.23

Opioid Kaynaklı Psikotik Bozukluk

F11.159

Opioid Kaynaklı Duygudurum Bozukluğu

F11.24

Opioid Kaynaklı Uyku Bozukluğu

F11.282

1. Opioid Kullanım Bozukluğu – F11.10 (hafif), F11.20 (orta/şiddetli)

Tanı Ölçütleri (DSM-5)

Son 12 ayda aşağıdaki 11 ölçütten en az 2’si:

  1. Planlanandan daha uzun süre veya daha fazla miktarda kullanım
  2. Bırakma girişimlerinin başarısızlığı
  3. Madde temin etmek, kullanmak ya da etkisinden kurtulmak için aşırı zaman harcanması
  4. Yoğun istek (craving)
  5. Sorumlulukların aksaması
  6. Sosyal sorunlara rağmen kullanım
  7. Önemli etkinliklerin azaltılması veya bırakılması
  8. Tehlikeli ortamlarda kullanım
  9. Fiziksel veya psikolojik zarara rağmen kullanım
  10. Tolerans gelişimi
  11. Yoksunluk belirtileri

Şiddet Düzeyi:

  • Hafif: 2–3 belirti → F11.10
  • Orta: 4–5 belirti → F11.20
  • Şiddetli: 6 veya daha fazla belirti → F11.20

2. Opioid İntoksikasyonu – F11.129

Tanı Ölçütleri:

  • Son zamanlarda opioid kullanımı
  • Aşağıdaki 3 belirtiden biri ya da daha fazlası:
    • Pupilla küçülmesi (miyozis)
    • Konuşma bozukluğu
    • Bilinç bozukluğu (uyku hali – stupor – koma)

Solunum depresyonu yaşamsal tehlike yaratabilir. Ağır dozda nalokson gereklidir.

3. Opioid Yoksunluğu – F11.23

Tanı Ölçütleri:

  • Uzun süreli opioid kullanımının kesilmesi veya antagonist (örn. nalokson) verilmesi sonrası
  • En az 3 belirti:
    • Kas ağrıları
    • İshal
    • Bulantı/kusma
    • Tüylerin diken diken olması (“gooseflesh”)
    • Göz bebeklerinin büyümesi (midriyazis)
    • Terleme
    • Huzursuzluk
    • Yorgunluk
    • Gözyaşı, burun akıntısı
    • Esneme
    • Uykusuzluk

Fiziksel olarak son derece rahatsız edici, ancak yaşamı tehdit edici değildir.

4. Diğer Opioid Kaynaklı Ruhsal Bozukluklar

a) Opioid Kaynaklı Psikotik Bozukluk – F11.159

  • Halüsinasyonlar, sanrılar
  • Genellikle yoksunluk ya da yüksek doz sonrası ortaya çıkar

b) Opioid Kaynaklı Duygudurum Bozukluğu – F11.24

  • Depresif veya manik belirtiler, doğrudan opioid kullanımına bağlı

c) Opioid Kaynaklı Uyku Bozukluğu – F11.282

  • Uykusuzluk, uyanma sıklığında artış, yoksunluk sırasında yoğun uykusuzluk

Ayırıcı Tanı

  • Depresyon, anksiyete, psikotik bozukluklar: Madde kullanımına bağlı olup olmadığının değerlendirilmesi gerekir
  • Diğer madde kullanımları (ör. benzodiazepin, alkol): Karışık tablolar olabilir
  • Kronik ağrı hastaları: Terapötik kullanım ile kötüye kullanım ayrımı yapılmalıdır

Eş Tanılar

  • Polimadde kullanımı (alkol, kokain, benzodiazepin)
  • HIV/Hepatit C (enjeksiyon yoluyla)
  • Depresif bozukluklar
  • Kişilik bozuklukları (özellikle borderline, antisosyal)

Klinik Özellikler

  • Hızlı tolerans ve güçlü yoksunluk gelişimi
  • Enjeksiyon kullanımına bağlı damar tahribatı, cilt enfeksiyonları
  • Sosyal izolasyon, suç ve adli vakalarla ilişki
  • Ani ölümler (özellikle fentanil içeren maddelerle)

Tedavi ve Müdahale Yöntemleri

1. Detoksifikasyon

  • Yoksunluk semptomlarının yönetimi
  • Klonidin, loperamid, antiemetikler destekleyici olarak kullanılır

2. İlaçla Tedavi (Medikal Yardımlı Tedavi – MAT)

  • Metadon (tam agonist – kontrollü program)
  • Buprenorfin (parsiyel agonist)
  • Naltrekson (opioid antagonisti – relaps önleme)

3. Psikososyal Müdahaleler

  • BDT ve Motivasyonel Görüşme
  • 12 Adım Programları (Narcotics Anonymous – NA)
  • Relaps önleme stratejileri

4. Entegratif Yaklaşımlar

  • Barınma, sosyal hizmet, iş desteği gibi bütüncül rehabilitasyon planları

Kaynakça

  1. American Psychiatric Association. (2013). DSM-5: Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders (5th ed.).
  2. Volkow, N. D., Frieden, T. R., Hyde, P. S., & Cha, S. S. (2014). Medication-assisted therapies—tackling the opioid-overdose epidemic. New England Journal of Medicine, 370(22), 2063–2066.
  3. SAMHSA (Substance Abuse and Mental Health Services Administration). (2020). Medication-Assisted Treatment (MAT) for Opioid Use Disorder.
  4. Strain, E. C., & Stitzer, M. L. (2006). The Treatment of Opioid Dependence. Johns Hopkins University Press.

Sedatif, Hipnotik veya Anksiyolitik ile İlişkili Bozukluklar

(Sedative, Hypnotic, or Anxiolytic-Related Disorders)

Tanım

Bu bozukluklar, benzodiazepinler, barbitüratlar, uyku ilaçları ve sakinleştirici ilaçlar gibi merkezi sinir sistemi üzerinde baskılayıcı (depresan) etki gösteren maddelerin kötüye kullanımı ile ilişkilidir. Bu maddeler kısa vadede anksiyete ve uykusuzluğu azaltsa da uzun süreli kullanımları bağımlılık, tolerans, yoksunluk ve psikiyatrik bozukluklara neden olabilir.

DSM-5’te Tanımlanan Alt Bozukluklar ve Tanı Kodları

Tanı

ICD-10-CM Kodu

Sedatif, Hipnotik veya Anksiyolitik Kullanım Bozukluğu (hafif)

F13.10

Sedatif, Hipnotik veya Anksiyolitik Kullanım Bozukluğu (orta/şiddetli)

F13.20

Sedatif, Hipnotik veya Anksiyolitik İntoksikasyonu

F13.129

Sedatif, Hipnotik veya Anksiyolitik Yoksunluğu

F13.239

Kaynaklı Psikotik Bozukluk

F13.159

Kaynaklı Duygudurum Bozukluğu

F13.24

Kaynaklı Uyku Bozukluğu

F13.282

1. Kullanım Bozukluğu

F13.10 (hafif) – F13.20 (orta/şiddetli)

Tanı Ölçütleri (DSM-5):

Son 12 ayda aşağıdaki 11 kriterden en az 2’sinin varlığı:

  1. Planlanandan fazla veya uzun süreli kullanım
  2. Bırakma çabalarının başarısızlığı
  3. Aşırı zaman harcama (temin etme, kullanma, toparlanma)
  4. Yoğun istek (craving)
  5. Sorumlulukların ihlali
  6. Sosyal veya kişilerarası sorunlara rağmen kullanım
  7. Önemli etkinliklerin bırakılması
  8. Tehlikeli durumlarda kullanım
  9. Zarar bilinmesine rağmen sürdürme
  10. Tolerans gelişimi
  11. Yoksunluk belirtileri

2. İntoksikasyon

F13.129

Tanı Ölçütleri:

  • Kısa süre önce madde kullanımı
  • En az bir davranışsal/psikolojik belirti:
    • Uyuşukluk
    • Konuşma bozukluğu
    • Koordinasyon bozukluğu
    • Dikkat ve bellek bozuklukları
    • Yargı bozukluğu

Benzodiazepin intoksikasyonu alkolle birlikte yaşamı tehdit edebilir.

3. Yoksunluk

F13.239

Tanı Ölçütleri:

  • Uzun süreli kullanımın kesilmesi veya azaltılması sonrası,
  • Aşağıdakilerden iki veya daha fazlası:
    • Hiperaktivite (vejetatif belirtiler)
    • Titreme
    • Uykusuzluk
    • Bulantı veya kusma
    • Görsel, işitsel ya da dokunsal halüsinasyonlar
    • Psikomotor ajitasyon
    • Anksiyete
    • Nöbetler

Yoksunluk nöbetleri hayatı tehdit edebilir, bu nedenle tıbbi izlem şarttır.

4. Diğer Sedatif Kaynaklı Ruhsal Bozukluklar

a) Psikotik Bozukluk – F13.159

  • Halüsinasyon, sanrılar
  • Yoksunluk veya yüksek dozda kullanımı takiben

b) Duygudurum Bozukluğu – F13.24

  • Maddeye bağlı gelişen depresyon ya da duygudurumda ani değişimler

c) Uyku Bozukluğu – F13.282

  • İlaç bırakıldığında ciddi uykusuzluk yaşanabilir
  • Rebound insomnia görülebilir

Ayırıcı Tanı

  • Anksiyete bozukluğu: Benzodiazepinle maskelenen primer bozukluk olabilir
  • Alkol kullanım bozukluğu: Çoğu zaman birlikte görülür, ayrım önemlidir
  • Organik beyin sendromları: Uzun süreli kullanım sonucu kognitif bozulma

Eş Tanılar

  • Anksiyete ve depresyon
  • Travma öyküsü (özellikle PTSD)
  • Polimadde kullanımı
  • Kişilik bozuklukları

Klinik Özellikler

  • İlaçlar başlangıçta doktor reçetesiyle kullanılır
  • Zamanla tolerans gelişir, doz artar
  • Gizli bağımlılık gelişebilir
  • Yoksunluk belirtileri nedeniyle ilaç kesilmesi çok zor olabilir

Tedavi ve Müdahale Yöntemleri

1. Medikal Detoksifikasyon

  • Giderek azalan dozlarla kesme (tapering)
  • Uzun etkili benzodiazepinlerle geçiş yapılabilir (örn. diazepam)

2. Psikoterapi

  • Bilişsel Davranışçı Terapi (özellikle anksiyete yönetimi)
  • Motivasyonel görüşme

3. İlaçla Destek

  • Anksiyete ve uykusuzluk tedavisi için non-benzodiazepin ilaçlar (örn. SSRI, buspiron)

4. Eğitim ve Takip

  • Psiko-eğitim
  • Relaps önleme ve izlem programları

Kaynakça

  1. American Psychiatric Association. (2013). DSM-5: Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders (5th ed.).
  2. Longo, L. P., & Johnson, B. (2000). Addiction: Part I. Benzodiazepines—side effects, abuse risk and alternatives. American Family Physician, 61(7), 2121–2128.
  3. Kan CC, Breteler MH, Zitman FG. (1997). High prevalence of benzodiazepine dependence in out-patient users: A cross-sectional survey. Journal of Clinical Psychopharmacology, 17(4), 272–278.
  4. Rickels, K., Schweizer, E., Case, W. G., & Greenblatt, D. J. (1990). Long-term therapeutic use of benzodiazepines. Journal of Clinical Psychopharmacology, 10(Suppl 1), 1S–12S.

Stimülan (Kokain, Amfetamin vb.) ile İlişkili Bozukluklar

(Stimulant-Related Disorders)

Tanım

Stimülanlar, merkezi sinir sistemini uyararak enerji artışı, dikkat yoğunluğu, haz, özgüven artışı gibi etkiler yaratan maddelerdir. En yaygınları kokain, amfetamin türevleri (örn. metamfetamin, MDMA) ve bazı reçeteli ilaçlardır (örn. metilfenidat). DSM-5, bu maddelere bağlı gelişen bozuklukları kullanım, intoksikasyon ve yoksunluk temelinde sınıflandırır.

DSM-5’te Tanımlanan Stimülan Bozukluklar ve Tanı Kodları

Tanı

ICD-10-CM Kodu

Stimülan Kullanım Bozukluğu (hafif)

F15.10

Stimülan Kullanım Bozukluğu (orta/şiddetli)

F15.20

Stimülan İntoksikasyonu

F15.129

Stimülan Yoksunluğu

F15.239

Stimülan Kaynaklı Psikotik Bozukluk

F15.159

Stimülan Kaynaklı Duygudurum Bozukluğu

F15.24

Stimülan Kaynaklı Uyku Bozukluğu

F15.282

Not: Stimülan başlığı altında hem kokain hem de amfetamin türevleri değerlendirilir. Ancak bazı kodlamalarda kokain için ayrı kodlar da mevcuttur (örn. F14 serisi). Bu açıklamada genel stimülan başlığı kullanılmıştır.

1. Stimülan Kullanım Bozukluğu

F15.10 / F15.20

Tanı Ölçütleri (DSM-5):

Son 12 ay içinde aşağıdaki 11 belirtiden en az 2’si:

  1. Planlanandan fazla veya uzun süreli kullanım
  2. Bırakma girişimlerinde başarısızlık
  3. Aşırı zaman harcanması
  4. Yoğun kullanım isteği (craving)
  5. Sorumlulukların ihlali
  6. Sosyal ilişkilerde bozulma
  7. Önemli etkinliklerin bırakılması
  8. Tehlikeli ortamlarda kullanım
  9. Fiziksel/psikolojik sorunlara rağmen devam
  10. Tolerans gelişimi
  11. Yoksunluk belirtileri

Şiddet Düzeyi:

  • Hafif: 2–3 belirti → F15.10
  • Orta/Şiddetli: 4+ belirti → F15.20

2. Stimülan İntoksikasyonu

F15.129

Tanı Ölçütleri:

  • Kısa süre önce stimülan kullanımı
  • Aşağıdaki iki veya daha fazla belirti:
    • Taşikardi, hipertansiyon
    • Midriyazis (göz bebeği genişlemesi)
    • Terleme, titreme
    • Bulantı ya da kusma
    • Psikomotor ajitasyon ya da retardasyon
    • Kas zayıflığı, göğüs ağrısı, kardiyak aritmiler
    • Deliryum, halüsinasyonlar, paranoid düşünceler

Kokain/metamfetamin intoksikasyonu, kardiyovasküler sistem üzerinde ölümcül riskler taşır.

3. Stimülan Yoksunluğu

F15.239

Tanı Ölçütleri:

  • Uzun süreli ve yoğun stimülan kullanımının bırakılmasından sonra
  • Aşağıdaki belirtilerden iki veya daha fazlası:
    • Depresif ruh hali
    • Yorgunluk, enerji düşüklüğü
    • Uykuda artış (hipersomnia)
    • Canlı ve rahatsız edici rüyalar
    • Artmış iştah
    • Psikomotor yavaşlama veya ajitasyon

Yoksunluk süreci tipik olarak ilk 2–4 gün içinde zirveye ulaşır ve birkaç hafta sürebilir.

4. Diğer Stimülan Kaynaklı Ruhsal Bozukluklar

a) Psikotik Bozukluk – F15.159

  • Paranoid sanrılar, işitsel/görsel halüsinasyonlar
  • Özellikle metamfetaminde sık görülür

b) Duygudurum Bozukluğu – F15.24

  • Mani benzeri taşkınlık ya da çökkünlük

c) Uyku Bozukluğu – F15.282

  • İnsomnia veya rebound hipersomnia
  • Uyku-uyanıklık döngüsünde bozulma

Ayırıcı Tanı

  • Bipolar bozukluk: Maniyle karıştırılabilir
  • Şizofreni: Stimülan kaynaklı psikotik belirtiler ayırt edilmelidir
  • Travma sonrası stres bozukluğu: Dikkatli ayrım gereklidir
  • Alkol veya diğer madde kullanımı: Özellikle polikullanım yaygındır

Eş Tanılar

  • Anksiyete, depresyon
  • DEHB (özellikle reçeteli stimülanlar)
  • Kişilik bozuklukları
  • Travma öyküsü
  • Alkol veya opioid kullanımı

Klinik Özellikler

  • Başlangıçta akademik ya da mesleki performans için kullanılabilir
  • Zamanla tolerans gelişir, doza bağlı riskler artar
  • Aşırı zayıflama, diş çürümeleri (“meth mouth”), kalp sorunları
  • Psikotik epizotlar ve intihar riski

Tedavi ve Müdahale Yöntemleri

1. Acil Müdahale (İntoksikasyon):

  • Kardiyak izlem, sakin ortam
  • Benzodiazepinler (anksiyete ve ajitasyon için)

2. Farmakolojik Destek:

  • Spesifik onaylı ilaç yok
  • Antipsikotikler (psikoz varsa)
  • Antidepresanlar (yoksunluk sonrası depresyon için)

3. Psikoterapi:

  • Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT)
  • Motivasyonel Görüşme
  • Relaps önleme stratejileri

4. Grup ve Aile Terapileri:

  • NA (Narcotics Anonymous)
  • Sosyal destek sistemlerinin güçlendirilmesi

Kaynakça

  1. American Psychiatric Association. (2013). DSM-5: Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders (5th ed.).
  2. Rawson, R. A., Gonzales, R., & Brethen, P. (2002). Treatment of stimulant abuse. Addiction, 97(1), 22–30.
  3. Sofuoglu, M., & Kosten, T. R. (2006). Emerging pharmacological strategies in the fight against cocaine addiction. CNS Drugs, 20(1), 1–14.
  4. National Institute on Drug Abuse (NIDA). (2022). Methamphetamine Research Report.

Tütün ile İlişkili Bozukluklar (Tobacco-Related Disorders)

Tanım

Tütün ürünleri (sigara, pipo, puro, nargile, elektronik sigara vb.) içindeki temel psikoaktif madde nikotindir. Nikotin bağımlılığı, DSM-5’te bağımlılık bozuklukları içinde ele alınır ve hem kullanım bozukluğu, hem de yoksunluk durumları için ayrı tanımlar içerir. Tütün bağımlılığı, dünya çapında en yaygın ve ölümcül bağımlılık türlerinden biridir.

DSM-5’te Tanımlanan Tütünle İlişkili Bozukluklar ve Tanı Kodları

Tanı

ICD-10-CM Kodu

Tütün Kullanım Bozukluğu (hafif)

F17.200

Tütün Kullanım Bozukluğu (orta/şiddetli)

F17.210

Tütün Yoksunluğu

F17.203

Tütün Kaynaklı Uyku Bozukluğu

F17.282

Diğer Tütün Kaynaklı Ruhsal Bozukluklar

F17.8

1. Tütün Kullanım Bozukluğu

F17.200 (hafif), F17.210 (orta/şiddetli)

Tanı Ölçütleri (DSM-5):

Son 12 ayda aşağıdaki 11 ölçütten en az 2’si gözlenmelidir:

  1. Planlanandan fazla miktarda tütün kullanımı
  2. Bırakma çabalarının başarısız olması
  3. Kullanım için aşırı zaman harcanması
  4. Yoğun istek (craving)
  5. İş, okul, ev gibi sorumlulukların ihlali
  6. Sosyal ilişkilerde bozulma
  7. Önemli etkinliklerin azaltılması
  8. Tehlikeli ortamlarda kullanıma devam
  9. Sağlık sorunlarına rağmen kullanımın sürmesi
  10. Tolerans (etki için daha fazla nikotin gerekmesi)
  11. Yoksunluk (madde kesilince fizyolojik veya psikolojik belirtiler)

Şiddet Derecesi:

  • Hafif: 2–3 belirti → F17.200
  • Orta/Şiddetli: 4+ belirti → F17.210

2. Tütün Yoksunluğu

F17.203

Tanı Ölçütleri:

  • Günlük kullanımın bırakılması veya azaltılması
  • Aşağıdakilerden en az 4’ü:
    • İrritabilite, sinirlilik
    • Anksiyete
    • Konsantrasyon güçlüğü
    • Artan iştah
    • Uykusuzluk
    • Depresif ruh hali
    • Kalp atımında yavaşlama (bradikardi)

Belirtiler genellikle ilk 24 saat içinde başlar, 3–4 gün içinde zirve yapar, 2–4 hafta içinde azalır.

3. Tütünle İlişkili Diğer Bozukluklar

a) Tütün Kaynaklı Uyku Bozukluğu – F17.282

  • Nikotinin uyarıcı etkisi nedeniyle uykuya dalma ve uykuyu sürdürmede güçlük
  • Sigara bırakıldıktan sonra “rebound” uykusuzluk görülebilir

b) Tütünle İlişkili Anksiyete veya Duygudurum Bozukluğu – F17.8

  • Genellikle yoksunluk sırasında gözlenen ruhsal bozulmalar, ancak doğrudan tütün etkisine bağlı değilse bu tanılar konmaz

Ayırıcı Tanı

  • Anksiyete Bozukluğu ve Depresyon: Yoksunluk döneminde bu belirtiler artabilir, ayırıcı tanı gerekir
  • Kafein ile ilişkili bozukluklar: Özellikle birlikte kullanıldığında dikkatli ayrım yapılmalıdır
  • Diğer madde kullanımı: Tütün, çoğunlukla alkol ve diğer maddelerle birlikte kullanılır

Eş Tanılar

  • Alkol kullanım bozukluğu
  • Depresyon ve anksiyete bozuklukları
  • Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB)
  • DEHB
  • Diğer madde bağımlılıkları

Klinik Özellikler

  • Erken yaşta (genellikle ergenlikte) başlar
  • Bağımlılık geliştirme süreci hızlıdır
  • Yoksunluk nedeniyle bırakma süreci zordur
  • Kadınlar bırakmada daha fazla zorluk yaşayabilir
  • Genellikle sosyal tetikleyicilere bağlı relapslar görülür

Tedavi ve Müdahale Yöntemleri

1. Farmakolojik Müdahale

  • Nikotin Replasman Tedavisi (NRT): Sakız, bant, pastil
  • Bupropion (Zyban): Antidepresan, dopamin-norepinefrin geri alım inhibitörü
  • Vareniklin (Champix): Parsiyel nikotin agonisti – nikotin reseptörlerini bloke eder ve craving’i azaltır

2. Psikoterapi ve Davranışsal Müdahale

  • Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT)
  • Motivasyonel Görüşme
  • Tetikleyici farkındalığı ve relaps önleme stratejileri

3. Destek Programları

  • Sigarayı Bırakma Poliklinikleri
  • Cep telefonu uygulamaları (ör. “Bırakabilirsin”)
  • Online destek toplulukları
  • 7/24 destek hatları (ör. Türkiye’de 171 Alo Sigara Bırakma Danışma Hattı)

Kaynakça

  1. American Psychiatric Association. (2013). DSM-5: Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders (5th ed.).
  2. Fiore, M. C., Jaén, C. R., et al. (2008). Treating Tobacco Use and Dependence: 2008 Update. U.S. Department of Health and Human Services.
  3. Hughes, J. R. (2007). Effects of abstinence from tobacco: Valid symptoms and time course. Nicotine & Tobacco Research, 9(3), 315–327.
  4. Stead, L. F., & Lancaster, T. (2012). Behavioural interventions as adjuncts to pharmacotherapy for smoking cessation. Cochrane Database of Systematic Reviews.

Diğer ya da Belirlenmemiş Madde ile İlişkili Bozukluklar

(Other or Unspecified Substance-Related Disorders)

Tanım

Bu başlık altında, DSM-5’te açıkça tanımlanmamış ya da sınıflandırılmamış psikoaktif madde kullanımlarına bağlı gelişen bozukluklar yer alır. Kullanılan madde bazı durumlarda:

  • Yeni ortaya çıkmış bir sentetik madde olabilir (ör. sentetik kannabinoid – “bonzai”, “spice”)
  • Belirlenememiş bir karışım olabilir
  • Tanı koymayı zorlaştıran eksik bilgiler bulunabilir (örneğin acil servislerde)

Bu nedenle DSM-5, “diğer” ve “belirlenmemiş” şeklinde iki ayrı tanı yapısı kullanır.

DSM-5 Tanıları ve Kodları

Tanı

ICD-10-CM Kodu

Diğer Belirlenmiş Madde Kullanım Bozukluğu

F19.180

Belirlenmemiş Madde Kullanım Bozukluğu

F19.10

Diğer Madde İntoksikasyonu

F19.129

Diğer Madde Yoksunluğu

F19.239

Diğer Madde Kaynaklı Psikotik Bozukluk

F19.159

Diğer Madde Kaynaklı Duygudurum Bozukluğu

F19.24

Diğer Madde Kaynaklı Uyku Bozukluğu

F19.282

“F19” kodları, çoklu madde kullanımı veya diğer madde kullanımı anlamına gelir.

1. Diğer veya Belirlenmemiş Madde Kullanım Bozukluğu

F19.180 / F19.10

Tanı Ölçütleri (DSM-5):

Son 12 ayda en az 2 belirti bulunmalıdır (aynı alkol, opioid vb. kullanım bozukluğu kriterleriyle aynıdır):

  • Kullanım kontrolünün kaybı
  • Kullanıma dair yoğun istek (craving)
  • Sosyal, mesleki işlev bozukluğu
  • Tolerans ve yoksunluk gelişimi
  • Zarar bilinmesine rağmen devam etme

Madde adı tam bilinmese dahi klinik belirtiler netse tanı konabilir.

2. Diğer Madde İntoksikasyonu

F19.129

Özellikler:

  • Bilinmeyen ya da yeni bir maddenin akut kullanımından sonra gelişen zehirlenme durumu
  • Davranışsal, bilişsel ve fizyolojik bozulmalar (örn. bilinç bulanıklığı, saldırganlık, halüsinasyon, taşikardi, nöbet)

3. Diğer Madde Yoksunluğu

F19.239

Özellikler:

  • Kronik ya da yoğun kullanım sonrası madde kesildiğinde gelişen belirtiler
  • Huzursuzluk, irritabilite, otonomik belirtiler, uykusuzluk, ajitasyon gibi semptomlar

4. Diğer Madde Kaynaklı Ruhsal Bozukluklar

Alt Tanı

Kod

Açıklama

Psikotik Bozukluk

F19.159

Halüsinasyon, sanrılar, dezorganize düşünce

Duygudurum Bozukluğu

F19.24

Maddeye bağlı depresif veya manik epizotlar

Anksiyete Bozukluğu

F19.280

Panik atak, yaygın anksiyete vb. semptomlar

Uyku Bozukluğu

F19.282

Uykusuzluk, kabus görme, hipersomnia

Ayırıcı Tanı

  • Spesifik madde bozuklukları (alkol, kokain vs.): Maddeler açıkça tanımlanabiliyorsa bu tanılar tercih edilmelidir
  • Tıbbi durumlar veya primer ruhsal bozukluklar
  • Akut deliryum ya da psikoz: Madde etkisine mi bağlı olduğuna dikkat edilmelidir

Eş Tanılar

  • Polimadde kullanımı
  • Psikotik, bipolar ya da kişilik bozuklukları
  • Travma öyküsü olan bireylerde dissosiyatif yanıtlar

Klinik Özellikler

  • Acil servis başvurularında yaygındır
  • Sentetik maddeler (örneğin sentetik opioidler veya kannabinoidler) klasik testlerde saptanamayabilir
  • Hızlı etkili, ani davranış değişimleri sık görülür
  • Tanı genellikle gözlem ve öykü temelli konur

Tedavi ve Müdahale Yöntemleri

  1. Acil Müdahale:
    • Kardiyorespiratuvar stabilizasyon
    • Olası aşırı doz için antidotlar (varsa)
    • Mental durum takibi
  2. Psikoeğitim ve Takip:
    • Madde hakkında bilgilendirme
    • Yeniden değerlendirme ve madde tespiti
  3. Psikoterapi:
    • Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT)
    • Motivasyonel görüşme
    • Destekleyici terapötik müdahaleler

Kaynakça

  1. American Psychiatric Association. (2013). DSM-5: Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders (5th ed.).
  2. SAMHSA (2022). The Challenge of Emerging Synthetic Drugs: A Comprehensive Overview.
  3. UNODC (2021). World Drug Report: Synthetic Drugs and Public Health.
  4. Spiller, H. A., et al. (2011). Clinical experience with and analytical confirmation of “bath salts” and “legal highs” (synthetic cathinones) in the United States. Clinical Toxicology, 49(6), 499–505.

Kumar Oynama Bozukluğu (Gambling Disorder)

ICD-10-CM Kodu: F63.0

Tanım

Kumar Oynama Bozukluğu, kişinin tekrarlayan ve problemli kumar oynama davranışı nedeniyle yaşamının önemli alanlarında (sosyal, mesleki, ailevi) bozulma yaşamasıyla karakterize edilen bir davranışsal bağımlılık bozukluğudur. DSM-5’te bu tanı, madde kullanım bozuklukları ile benzer ölçütlerle değerlendirilmiş ve bağımlılık spektrumuna dahil edilmiştir.

Tanı Ölçütleri (DSM-5):

Son 12 ay içinde aşağıdaki kriterlerden en az 4’ünün varlığı gerekir:

  1. Kazançlarını geri kazanmak için sık sık telafi amaçlı kumar oynama (“kaybettikçe kazanma arzusu”)
  2. Kumar oynamayı bırakma ya da kontrol etme çabalarının başarısız olması
  3. Kumarla meşgul olma (sürekli düşünme, plan yapma)
  4. Sıkıntı, kaygı ya da depresyon gibi duygusal durumlarda kaçış amacıyla kumar oynama
  5. Artan miktarda para ile kumar oynama gereksinimi (tolerans)
  6. Kumar oynama bırakıldığında huzursuzluk, sinirlilik (yoksunluk benzeri durum)
  7. Kumar davranışının etkilerini gizlemek için yalan söyleme
  8. Kumar nedeniyle önemli ilişkilerin, iş ya da eğitim fırsatlarının riske atılması
  9. Başkalarının desteğiyle maddi kayıpları telafi etmeye çalışma (örneğin borç isteme)

Tanı koyulması için bu davranışların işlevselliği bozan düzeyde ve tekrarlayıcı olması gerekir.

Şiddet Derecesi:

  • Hafif: 4–5 kriter
  • Orta: 6–7 kriter
  • Şiddetli: 8–9 kriter

Ayırıcı Tanı

  • Bipolar Bozukluk (özellikle manik dönem): Mani sırasında dürtüsel kumar davranışı görülebilir
  • Antisosyal Kişilik Bozukluğu: Kumar, genel risk alma ve kuralları ihlal etme davranışlarının parçası olabilir
  • Madde Kullanım Bozukluğu: Eşlik edebilir; kumar oynama çoğu zaman alkol/madde kullanımıyla iç içedir

Eş Tanılar

  • Depresif bozukluklar
  • Anksiyete bozuklukları
  • Alkol ve madde kullanım bozuklukları
  • Borderline veya antisosyal kişilik bozuklukları
  • Dürtü kontrol bozuklukları

Klinik Özellikler

  • Başlangıç yaşı genellikle ergenlik ya da genç erişkinliktir
  • Erkeklerde daha erken başlama, kadınlarda daha hızlı kötüleşme eğilimi
  • “Kazandıkça oynama” ile başlayan süreç zamanla işlevsellik kaybına dönüşür
  • Gizlilik, suçluluk, sosyal geri çekilme yaygındır
  • Ailevi, ekonomik, adli sorunlar sık görülür

Tedavi ve Müdahale Yöntemleri

1. Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT):

  • Kumarla ilişkili irrasyonel düşüncelerin değiştirilmesi
  • Alternatif başa çıkma stratejilerinin geliştirilmesi

2. Motivasyonel Görüşme:

  • Davranış değişikliği için motivasyonu artırma
  • Dirençle baş etme

3. Grup Tedavileri:

  • Gamblers Anonymous (GA): 12 adım programı benzeri yapı
  • Destek grupları ile sosyal bağlanmanın yeniden kurulması

4. Farmakoterapi:

  • SSRI’lar (özellikle obsesif düşünceler baskınsa)
  • Naltrekson / Nalmefen (craving azaltıcı etki)
  • Lityum veya duygu durum düzenleyiciler (eşlik eden bipolar bozukluk varsa)

5. Finansal Danışmanlık ve Sosyal Destek:

  • Borç yönetimi
  • Aileye yönelik rehberlik ve destek

Kaynakça

  1. American Psychiatric Association. (2013). DSM-5: Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders (5th ed.).
  2. Grant, J. E., Potenza, M. N., Hollander, E., et al. (2006). Pathological gambling: A clinical guide to treatment. American Psychiatric Publishing.
  3. Petry, N. M., Blanco, C., Stinchfield, R., & Volberg, R. (2013). An empirical evaluation of proposed DSM-5 criteria for gambling disorder. Psychology of Addictive Behaviors, 27(4), 1032–1041.
  4. Hodgins, D. C., Stea, J. N., & Grant, J. E. (2011). Gambling disorders. The Lancet, 378(9806), 1874–1884.