İçerik
Varoluşçu Terapi
Anlam Arayışıyla Yüzleşerek Otantik Yaşama Ulaşmak
Varoluşçu Terapi, bireyin yaşam, ölüm, özgürlük, yalnızlık ve anlam gibi temel varoluşsal meselelerle yüzleşmesini sağlayan, felsefi temelli ve insancıl bir psikoterapi yaklaşımıdır. Bu terapi, psikolojik sorunları sadece semptomlarla sınırlı görmez; kişinin yaşamla kurduğu ilişkinin bütünsel düzeyde sorgulanması gerektiğini savunur.
Kuramsal Temel
Varoluşçu terapinin temelleri, Søren Kierkegaard, Friedrich Nietzsche, Martin Heidegger, Jean-Paul Sartre ve Martin Buber gibi felsefecilerin görüşlerine dayanır. Psikoterapi alanında ise yaklaşım Viktor Frankl, Rollo May, Irvin Yalom ve Emmy van Deurzen gibi isimlerle şekillenmiştir.
Yalom’a göre birey, yaşamı boyunca dört temel varoluşsal kaygı ile karşı karşıyadır:
- Ölüm – Kaçınılmaz son
- Özgürlük – Seçim yapma sorumluluğu
- Yalıtılmışlık – Mutlak yalnızlık
- Anlamsızlık – Hayatın doğasında mutlak bir anlam olmaması
Uygulama Alanları
Varoluşçu terapi özellikle aşağıdaki psikolojik sorunlarda etkili ve anlamlıdır:
- Varoluşsal krizler ve kimlik sorunları
- Anlam arayışı ve yönsüzlük
- Depresyon ve yaşamdan kopma hissi
- İlişki problemleri ve bağlanma çatışmaları
- İleri yaş depresyonu ve ölüm korkusu
- Kronik hastalık ve kayıplarla baş etme
- Travma sonrası yaşamın yeniden değerlendirilmesi
- Hayatın “boş” hissettirdiği dönemlerde ruhsal destek arayışı
Terapi Süreci ve Yöntemler
Varoluşçu terapi, yapılandırılmış teknikler sunmaz; her birey ve terapist için benzersiz ve ilişki merkezli bir süreçtir. Ancak terapide yaygın olarak şu süreçler işler:
- Kişinin değerleri, seçimleri ve yaşam yönelimi üzerine sorgulama
- Sorumluluğun üstlenilmesi (özgürlük → sorumluluk)
- Yüzleşmeler: Ölüm, yalnızlık, belirsizlik, hata yapma korkusu
- Duygusal derinleşme: Suçluluk, pişmanlık, sevgi, kayıp, özgürlük
- Anlam yaratma süreci: Kişinin değerleri doğrultusunda yaşamını yeniden kurgulaması
- Otantik yaşam: Başkalarının beklentileri yerine kendi içsel doğrularıyla yaşamak
Güçlü Yönleri
✅ Derin içgörü sağlar: Kişiyi yüzeysel semptomlardan öte, yaşamının temel dinamiklerini keşfetmeye davet eder
✅ Otantikliği teşvik eder: Bireyin kendi değerleriyle uyumlu bir yaşam sürmesini destekler
✅ Esnektir: Her terapi süreci kişiye özeldir, bireysel ritim ve yönelim esas alınır
✅ Krizlerde anlam üretimini destekler: Yas, ölüm, boşanmışlık gibi durumları birer dönüşüm fırsatı olarak ele alır
✅ Felsefi zenginlik içerir: Terapist ve danışan arasında derin ve insani bir bağ kurma potansiyeli taşır
✅ Yaşam kalitesine odaklanır: Sadece “iyileşmek” değil, “anlamlı yaşamak” hedeflenir
Sınırlılıklar
⚠️ Yapılandırılmış değildir: BDT gibi teknik yönelimli terapilere kıyasla daha soyuttur
⚠️ Akut krizlerde yetersiz kalabilir: Yoğun psikotik belirtiler ya da kendine zarar riski olan bireylerde öncelikli seçenek olmayabilir
⚠️ Duygusal farkındalık düşük bireylerde zorlayıcı olabilir
⚠️ Terapistin felsefi donanımı ve kendilik bilgisi yüksek olmalıdır
⚠️ Bazı bireylerde yüzleşmeler kısa vadede kaygıyı artırabilir
Kaynakça:
- Yalom, I. D. (1980). Existential Psychotherapy. Basic Books.
- Frankl, V. E. (1985). Man’s Search for Meaning. Beacon Press.
- May, R. (1983). The Discovery of Being. Norton.
- Van Deurzen, E. (2002). Existential Counselling and Psychotherapy in Practice. Sage.
- Cooper, M. (2003). “Existential Therapies.” British Journal of Guidance and Counselling, 31(4), 465–480.
- American Psychological Association (2023). Division 32: Humanistic and Existential Psychology. apa.org
Şema Terapi
Çocukluk Yaralarını Tanıyarak Yetişkin İşlevselliğini Dönüştürmek
Şema Terapi, bireyin çocukluk döneminde gelişen ve yaşam boyu devam eden işlevsiz düşünce, duygu ve davranış kalıplarını (şemaları) tanımasına, yeniden yapılandırmasına ve sağlıklı başa çıkma becerileri geliştirmesine odaklanan bütüncül bir psikoterapi yaklaşımıdır. Özellikle kişilik bozuklukları, kronik ilişki problemleri ve tedaviye dirençli psikopatolojiler için geliştirilmiştir.
Kuramsal Temel
Şema Terapi, Jeffrey E. Young tarafından bilişsel davranışçı terapiye dayalı olarak geliştirilmiş, fakat psikanalitik, bağlanma kuramı, Gestalt ve duygusal farkındalık gibi öğeleri de içeren entegratif bir modeldir.
Temel kavramlar:
- Erken Dönem Uyumsuz Şemalar: Çocuklukta karşılanmayan duygusal ihtiyaçlar sonucu gelişen kalıplar
- Başa Çıkma Modları: Şemalarla başa çıkmak için geliştirilen (teslim olma, kaçınma, aşırı telafi) otomatik stratejiler
- Şema Modları: Anlık olarak aktif hale gelen duygusal durumlar ve başa çıkma tepkileri (ör. öfkeli çocuk, cezalandırıcı ebeveyn)
- Beş Temel Duygusal İhtiyaç: Güvenlik, otonomi, özgürlük, kendiliğin ifadesi, sınırlar
Kullanım Alanları
Şema terapi, özellikle aşağıdaki alanlarda etkilidir:
- Borderline ve narsistik kişilik bozukluğu
- Kaçıngan, bağımlı ve obsesif kişilik özellikleri
- Depresyon ve kaygı bozukluklarının kökleşmiş versiyonları
- Terk edilme korkusu, ilişkisel tekrarlar
- Kendine zarar verme, düşük özsaygı, yoğun suçluluk
- Travma sonrası yapısal bozukluklar (kompleks TSSB)
- Yeme bozuklukları, kronik öfke, utanç temelli duygular
Terapi Süreci
- Değerlendirme ve şema formülasyonu: Şemaların tanımlanması, çocukluk kökenlerinin araştırılması
- Psiko-eğitim: Şema kavramlarının danışana aktarılması
- Bilişsel teknikler: Şemaların doğruluğunu sorgulama, alternatif inançlar geliştirme
- Duygusal teknikler: Sandalye çalışmaları, yeniden ebeveynleme, hayali canlandırma
- Davranışsal uygulamalar: Yeni, işlevsel başa çıkma becerileri geliştirme
- Mod çalışmaları: Sağlıklı yetişkin modunun güçlendirilmesi
Güçlü Yönleri
✅ Kökene iner: Semptom değil, yapısal düzeyde değişim hedefler
✅ Kronik sorunlarda etkilidir: Kişilik bozukluklarında uzun vadeli ve derinlemesine değişim sağlar
✅ Terapötik ilişkiyi aktif kullanır: Terapist, “sınırlı yeniden ebeveynlik” ilkesiyle şefkatli bir bağ geliştirir
✅ Duygusal işlemenin önünü açar: Çocukluk yaşantılarının güvenli ortamda yeniden anlamlandırılmasını sağlar
✅ Mod temelli müdahalelerle esneklik kazandırır: Bireyin kendini regüle etme kapasitesini artırır
✅ Zengin teknik repertuarına sahiptir: BDT, gestalt, bağlanma, psikodinamik teknikler bütünleştirilmiştir
Sınırlılıklar
⚠️ Yoğun ve uzun süreli terapi gerektirir: Hızlı sonuç bekleyen danışanlar için sabır gerektirir
⚠️ Soyut kavramlar içerebilir: “Mod” gibi kuramlar bazı bireylerde ilk etapta kavramsal zorluk yaratabilir
⚠️ Terapist yetkinliği kritik önemdedir: Yetersiz formülasyon ve duygusal müdahale, terapi ittifakını zedeleyebilir
⚠️ Erken çocukluk travmalarıyla çalışıldığında disfori yaratabilir: Güvenli yapılandırma şarttır
Kaynakça:
- Young, J. E., Klosko, J. S., & Weishaar, M. E. (2003). Schema Therapy: A Practitioner’s Guide. Guilford Press.
- Arntz, A., & Jacob, G. (2013). Schema Therapy in Practice: An Introductory Guide to the Schema Mode Approach. Wiley-Blackwell.
- American Psychological Association. (2023). Division 12: Empirically Supported Treatments. apa.org
- Rafaeli, E., Bernstein, D. P., & Young, J. E. (2011). Schema Therapy: Distinctive Features. Routledge.
- International Society of Schema Therapy (ISST). (2023). schematherapysociety.org
Sanat Terapisi
İfade Yoluyla Ruhsal İyileşme
Sanat terapisi, bireylerin kendilerini sözcüklerle ifade etmekte zorlandıkları duygusal, psikolojik ve ilişkisel sorunları görsel ve yaratıcı sanat yoluyla keşfetmelerini sağlayan bir psikoterapi biçimidir. Yaratım süreci; içsel deneyimlerin dışa vurulmasını, sembolik çalışmayı ve duygusal onarımı destekler.
Tanım ve Kuramsal Temel
Sanat terapisi, hem psikoterapi hem de sanatsal üretim süreçlerinin birleştiği bir müdahale biçimidir. Danışanın sanatsal becerisi önemli değildir. Odak, ürünün estetik niteliğinden ziyade, yaratım süreci ve ortaya çıkan içeriğin terapötik anlamıdır.
Kuramsal olarak sanat terapisi;
- Psikodinamik kuram (özellikle Jung ve Winnicott)
- Gestalt terapi
- Humanistik yaklaşım
- Travma kuramı gibi çerçeveleri bütünleştirir.
Terapist, bireyin bilinçdışı malzemelerini sanat yoluyla keşfetmesine, bastırılmış duygularına ulaşmasına ve içgörü geliştirmesine destek olur.
Kullanım Alanları
Sanat terapisi çok çeşitli yaş ve psikolojik durumlar için uygulanabilir:
Çocuk ve ergenlerde:
- Travma ve ihmal
- Dikkat eksikliği ve hiperaktivite (DEHB)
- Gelişimsel bozukluklar (özellikle otizm spektrum bozukluğu)
- Duygusal düzenleme zorlukları
Yetişkinlerde:
- Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB)
- Depresyon ve anksiyete
- Yeme bozuklukları
- Cinsel travmalar
- Kronik hastalıklarla baş etme
- Psikoz ve şizofreni spektrumunda psikoeğitim amaçlı kullanım
- Yas ve kayıp süreci
Terapi Süreci ve Teknikler
Sanat terapisi bireysel ya da grup formatında uygulanabilir. Süreç danışanın ihtiyacına göre yapılandırılır. Sıklıkla kullanılan teknikler:
- Resim, karakalem, kolaj, pastel, akrilik boyama
- Kil ve heykel çalışmaları
- Maskeler, kolajlar, kum tepsisi terapisi
- Sembol çalışmaları ve yaratıcı görselleştirme
- Otobiyografik sanat anlatımı
- Görsel günce (visual journaling)
Terapist, bu ürünler üzerinden danışanın duygularını anlamasına, deneyimlerini söze dökmesine ve sembolik düzeyde değişim yaşamasına rehberlik eder.
Güçlü Yönleri
✅ Söze dökülmesi zor duygulara ulaşmayı sağlar
✅ Çocuklar, travma mağdurları ve dili sınırlı bireyler için çok uygundur
✅ Bilinçdışı materyalin ortaya çıkmasına olanak tanır
✅ Yaratıcılığı ve öz ifadenin güçlenmesini destekler
✅ Kendilik algısını ve özgüveni artırır
✅ Zihinsel rahatlama ve stres boşalımı sağlar
✅ Nöropsikolojik süreçleri harekete geçirerek bütünsel iyileşmeye katkı sunar
Sınırlılıklar
⚠️ Yorumlama hatalarına açıktır: Sanatsal ürünlerin anlamı kişiye özeldir; terapistin projeksiyon yapmaması önemlidir
⚠️ Çok soyut bulunabilir: Bazı danışanlar yapısal veya konuşmaya dayalı terapileri tercih edebilir
⚠️ Şiddetli psikotik epizotlarda dikkatli kullanılmalıdır
⚠️ Uygulayıcının hem psikoterapi hem sanat bilgisi olması gerekir
⚠️ Sanatı performans ya da estetik değerlendirme olarak algılayan bireylerde direnç gelişebilir
Kaynakça:
- Malchiodi, C. A. (2012). Handbook of Art Therapy (2nd ed.). Guilford Press.
- Rubin, J. A. (2009). Introduction to Art Therapy: Sources and Resources. Routledge.
- American Art Therapy Association (AATA). (2023). arttherapy.org
- British Association of Art Therapists (BAAT). (2023). baat.org
- American Psychological Association (2023). Division 10: Society for the Psychology of Aesthetics, Creativity, and the Arts. apa.org
Psikodinamik Terapi
Bilinçdışını Keşfederek Duygusal Kalıpları Anlamak
Psikodinamik Terapi, bireyin bugünkü duygusal ve ilişkisel sorunlarının kökenini, geçmiş deneyimlere, özellikle çocukluk dönemine ve bilinçdışı süreçlere bağlayan uzun soluklu ve içgörü odaklı bir psikoterapi yaklaşımıdır. Bu terapi, bireyin tekrar eden ilişki kalıplarını, savunma mekanizmalarını ve bastırılmış duygularını fark ederek içsel çatışmalarını çözmesini amaçlar.
Tarihsel Temel ve Kuramsal Arka Plan
Psikodinamik terapi, köklerini Sigmund Freud’un geliştirdiği psikanaliz kuramına dayandırır. Ancak klasik psikanalizden daha kısa süreli, daha odaklı ve terapötik ilişkiyi daha aktif şekilde kullanan modern bir versiyonudur.
Zamanla Melanie Klein, Heinz Kohut, Otto Kernberg, John Bowlby ve Nancy McWilliams gibi birçok isim, kurama yeni boyutlar eklemiş, özellikle ilişkisel yönü vurgulamışlardır.
Temel Varsayımlar
- Psikolojik sorunların kökeninde bilinçdışı çatışmalar, bastırılmış duygular ve erken ilişki deneyimleri yer alır.
- Bugünkü ilişkiler, geçmişteki bağlanma figürleriyle kurulan dinamiklerin tekrarlarından etkilenir (aktarım).
- İçgörü ve duygusal deneyimlerin çalışılması, kişisel dönüşüm için gereklidir.
- Savunma mekanizmaları bireyi korurken, aynı zamanda içgörü gelişimini de engelleyebilir.
Süreç ve Yöntem
Psikodinamik terapi genellikle haftada 1 ya da 2 seans, aylarca ya da yıllarca sürebilen bir süreçtir. Terapi süreci:
- Serbest çağrışım ve dikkatli dinleme
- Geçmiş ve şimdi arasındaki bağları kurma
- Aktarım ve karşıt aktarımın terapötik amaçla ele alınması
- Bastırılmış ya da inkâr edilmiş duyguların yüzeye çıkarılması
- İlişki örüntülerinin fark edilip işlenmesi
Bazı psikodinamik modeller kısa sürelidir:
- ISTDP (Intensive Short-Term Dynamic Psychotherapy)
- Time-Limited Psychodynamic Therapy
Bu yaklaşımlar genellikle 12–40 seans arasında sürer.
Kullanım Alanları
- Majör depresyon ve distimi
- Anksiyete bozuklukları
- Kişilik bozuklukları (özellikle borderline ve narsistik yapı)
- Yas, travma ve yaşam geçişleri
- Kronik ilişki problemleri
- Somatizasyon ve psikosomatik belirtiler
- Yeme bozuklukları ve kendilik problemleri
Bilimsel Geçerlilik ve Etkililik
- APA ve NICE, psikodinamik terapinin depresyon ve anksiyete bozukluklarında etkinliğini desteklemektedir.
- Fonagy, Shedler, Leichsenring gibi araştırmacılar, psikodinamik terapinin uzun vadede kalıcı faydalar sağladığını gösteren meta-analizler sunmuştur.
- Bireyin duygusal derinliklerini keşfetmesini sağlayan terapötik yaklaşımıyla, semptom odaklı terapilere göre daha kişilik düzeyinde dönüşüm yaratabilir.
Güçlü Yönleri
- Kişinin kendisini derinlemesine anlamasına olanak tanır
- Semptomun ötesine geçerek yapısal değişim hedefler
- Zorlayıcı yaşam örüntülerinin kökenlerini ortaya çıkarır
- Travmatik bağlanma deneyimlerini terapötik ilişki yoluyla yeniden işler
- Terapiye son verildikten sonra bile içgörüler uzun süre etkili olabilir
Sınırlılıklar
- Uzun sürebilir ve sabır gerektirir
- Yapılandırılmamış yapısı bazı bireyler için zorlayıcı olabilir
- Akut krizlerde, psikoz gibi durumlarda tek başına yeterli olmayabilir
- Terapistin aktarım-karşıt aktarım ilişkisini yönetme yetkinliği çok önemlidir
Kaynakça:
- Shedler, J. (2010). “The Efficacy of Psychodynamic Psychotherapy.” American Psychologist, 65(2), 98–109.
- Leichsenring, F., & Rabung, S. (2008). “Effectiveness of Long-Term Psychodynamic Psychotherapy.” JAMA, 300(13), 1551–1565.
- McWilliams, N. (2011). Psychoanalytic Psychotherapy: A Practitioner’s Guide. Guilford Press.
- Fonagy, P., & Bateman, A. (2006). Mentalization-Based Treatment for Borderline Personality Disorder. Oxford University Press.
- American Psychological Association (2023). Division 39: Psychoanalysis. apa.org
Oyun Terapisi
Çocuğun Dünyasına Oyunun Diliyle Ulaşmak
Oyun Terapisi, çocukların duygularını, çatışmalarını, korkularını ve ihtiyaçlarını oyun yoluyla ifade etmelerine, işlemelerine ve başa çıkma becerileri geliştirmelerine olanak tanıyan psikoterapötik bir yöntemdir. Yetişkinler çoğunlukla konuşarak ifade bulurken, çocuklar oyun yoluyla düşünür, hisseder ve anlatır. Bu nedenle oyun terapisi, çocuğun doğal iletişim biçimini temel alan etkili ve bilimsel bir yaklaşımdır.
Kuramsal Temel
Oyun terapisi; psikanalitik, bilişsel davranışçı, bağlanma, gelişimsel, hümanistik ve nörobilimsel temellere dayanan birçok yaklaşımın birleşimiyle uygulanabilir. En yaygın modeller:
- Kişi Merkezli (Non-Direktif) Oyun Terapisi – Virginia Axline tarafından geliştirilmiştir.
- Yapılandırılmış (Direktif) Oyun Terapisi – Davranışçı veya çözüm odaklı çerçevede yapılandırılmıştır.
- Filial Terapi – Ebeveynin sürece aktif katıldığı model.
- Deneyimsel Oyun Terapisi, Bilişsel-Davranışçı Oyun Terapisi, Bağlanma Temelli Oyun Terapisi gibi alt modeller mevcuttur.
Hangi Durumlarda Kullanılır?
Oyun terapisi, özellikle 2–12 yaş arası çocuklar için uygundur. Aşağıdaki durumlarda sıklıkla tercih edilir:
- Travma ve ihmal öyküsü
- Boşanma, kayıp, hastalık gibi yaşam olayları
- Anksiyete, korkular, sosyal çekilme
- Davranış problemleri (öfke nöbeti, saldırganlık, alt ıslatma)
- Yas süreci ve duygusal regülasyon zorlukları
- DEHB, otizm spektrum bozukluğu
- Bağlanma sorunları ve güvensizlik
Oyun Terapisi Süreci ve Teknikleri
Terapist, çocuğa güvenli, kabul edici ve yapılandırılmış bir oyun ortamı sunar. Süreç çocuğun hızına göre ilerler.
Kullanılan araçlar:
- Kuklalar, bebekler, hayvan figürleri
- Oyun hamuru, boyalar, kum tepsisi
- Aile figürleri, ev modelleri
- Hikâye tamamlama kartları
- Sembolik oyuncaklar (polis, doktor, asker, canavar vb.)
- Resim, çizim ve yaratıcı görseller
Teknik örnekleri:
- Sembol çözümleme: Çocuğun oyundaki tekrar eden temalarının analizi
- Yönlendirilmiş hikâye oluşturma
- Davranış modelleme yoluyla çözüm bulma
- Kum oyunu terapisi (sandplay)
- Duygusal beceri geliştirme oyunları
Güçlü Yönleri
✅ Sözel ifade yetisi sınırlı olan çocuklara ulaşma imkânı sağlar
✅ Çocuk için güvenli ve doğal bir ifade alanı sunar
✅ Bağlanma, güven ve regülasyon alanlarını onarmada etkilidir
✅ Zorlayıcı yaşam olaylarını yeniden anlamlandırmayı destekler
✅ Duygusal farkındalık, empati ve problem çözme becerilerini geliştirir
✅ Nörogelişimsel yaklaşımlar ile entegre edilebilir (ör. terapötik oyun + duyusal entegrasyon)
Sınırlılıklar
⚠️ Ebeveyn desteği zayıfsa ilerleme yavaşlayabilir
⚠️ Sürecin etkili olabilmesi için eğitilmiş bir oyun terapistine ihtiyaç vardır
⚠️ Bazı aileler oyunun ‘terapi’ etkisine başta direnç gösterebilir
⚠️ Daha büyük yaş gruplarında (12 yaş üstü) sınırlı uygulanabilir
⚠️ Gizlilik ve güven konularında çocukla çalışırken etik hassasiyet gerekir
Kaynakça:
- Landreth, G. L. (2012). Play Therapy: The Art of the Relationship (3rd ed.). Routledge.
- Axline, V. M. (1947). Play Therapy. Ballantine Books.
- Ray, D. C. (2011). Advanced Play Therapy: Essential Conditions, Knowledge, and Skills for Child Practice. Routledge.
- Association for Play Therapy (APT). (2023). www.a4pt.org
- British Association of Play Therapists (BAPT). (2023). www.bapt.info
- American Psychological Association (APA), Division 53 & 37 – Child and Adolescent Psychology
Maruz Bırakma Terapisi
Korkulanla Yüzleşerek Anksiyetenin Gücünü Kırmak
Maruz bırakma terapisi, bireyin yoğun korku, kaygı veya kaçınma tepkisi verdiği nesne, durum ya da düşüncelerle sistematik olarak yüzleşmesini sağlayan kanıta dayalı bir davranış terapisi yaklaşımıdır. Özellikle anksiyete bozuklukları, fobiler, OKB ve travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) gibi klinik tablolarda yüksek etkililik göstermektedir.
Temel İlkeleri ve Kuramsal Dayanak
Maruz bırakma terapisi, klasik koşullanma kuramına ve özellikle Mowrer’in çift süreçli öğrenme modeline dayanır. Bu modele göre, fobiler ya da korkular önce koşullanmayla öğrenilir, ardından kaçınma davranışı bu korkuların sürmesine neden olur. Terapinin amacı, danışanın kaçındığı uyaranla güvenli bir şekilde yüzleşmesini sağlayarak:
- Kaygının zamanla azaldığını (alışma/habituation),
- Korkulan durumun aslında tehlikeli olmadığını (bilişsel yeniden yapılandırma),
- Ve baş edebileceğini öğrenmesini (kendine güven) sağlamaktır.
Türleri ve Yöntemleri
Maruz bırakma terapisi çeşitli biçimlerde uygulanabilir:
1. Gerçek Maruz Bırakma (In Vivo Exposure)
Danışan korkulan duruma gerçek hayatta kontrollü olarak maruz bırakılır.
Örn: Yükseklik korkusu olan biriyle asansöre binme çalışmaları yapılır.
2. Hayali Maruz Bırakma (Imaginal Exposure)
Gerçekten kaçınılamayan ya da yoğun travmatik durumlarda, danışan olayı hayalinde detaylı şekilde canlandırır.
Örn: TSSB’de travmatik anının anlatımı.
3. Bilişsel Maruz Bırakma
Korkulan düşüncelerin (örn. “kontrolümü kaybederim”, “kirlendim”) zihinsel olarak tekrar edilmesini içerir.
Örn: OKB’de obsesif düşüncelerin bastırılmadan gözlemlenmesi.
4. Sanal Gerçeklik Destekli Maruz Bırakma
Yükseklik, uçak, savaş alanı gibi senaryolarda dijital simülasyonla yüzleşme sağlanır.
5. Duyarsızlaştırma ve Gevşeme ile Maruz Bırakma (Sistematik Duyarsızlaştırma)
Gevşeme teknikleriyle eş zamanlı olarak korku hiyerarşisindeki durumlara aşamalı olarak maruz kalma.
Adım Adım Uygulama Süreci
- Kaygı Uyaranlarının Hiyerarşisi Oluşturulur (10 üzerinden zorluk derecesiyle sıralama yapılır)
- İlk aşamadan itibaren maruz bırakmalar başlatılır
- Kaçınma önlenir ve danışan sürede kalmaya teşvik edilir
- Danışan öğrenir: “Korkum azaldı, başa çıkabiliyorum”
- Zamanla daha zor basamaklara geçilir (sistematik şekilde)
Kullanım Alanları
- Spesifik fobiler (uçak, yükseklik, hayvan, iğne vb.)
- Sosyal anksiyete bozukluğu
- Panik bozukluk
- Travma sonrası stres bozukluğu (özellikle imaginal exposure)
- Obsesif kompulsif bozukluk (OKB)
- Genel anksiyete bozukluğu (bilişsel maruz bırakma)
- Agorafobi
Güçlü Yönleri
- Etkililiği birçok meta-analiz ve randomize kontrollü çalışma ile kanıtlanmıştır.
- İlaç tedavisiyle birlikte veya tek başına güçlü sonuçlar verir.
- Terapötik başarı hızlı gözlemlenebilir.
- Danışanın özgüvenini ve öz yeterliliğini artırır.
Sınırlılıklar
- Başlangıçta kaygı seviyesi yükselebilir; bu nedenle doğru tempo ve güvenli terapötik çerçeve çok önemlidir.
- Travmatik yaşantılarda uygulanmadan önce stabilizasyon gerekebilir (özellikle kompleks TSSB’de).
- Uygulayıcı terapistin deneyimi çok önemlidir; yanlış uygulama ters etki yaratabilir.
Kaynakça:
- Foa, E. B., & Kozak, M. J. (1986). “Emotional processing of fear: Exposure to corrective information.” Psychological Bulletin.
- Craske, M. G., et al. (2008). Mastery of Your Anxiety and Panic: Therapist Guide. Oxford University Press.
- American Psychological Association (2023). Division 12: Empirically Supported Treatments. apa.org
- National Institute for Health and Care Excellence (NICE). (2011). Guidelines for Anxiety Disorders and PTSD.
- Barlow, D. H. (2008). Clinical Handbook of Psychological Disorders (4th ed.). Guilford Press.
Kişilerarası Terapi (IPT)
İlişkileri Onararak Ruh Sağlığını Güçlendirmek
Kişilerarası Terapi (IPT), bireyin ruhsal sorunlarının kişilerarası ilişkilerle doğrudan bağlantılı olduğunu kabul eden, yapılandırılmış, kanıta dayalı ve kısa süreli bir psikoterapi yaklaşımıdır. IPT, özellikle majör depresyon başta olmak üzere birçok ruhsal bozuklukta etkili bulunmuştur.
Kuramsal Temel
IPT, 1970’li yıllarda Gerald Klerman ve Myrna Weissman tarafından geliştirilmiştir. Kuram, psikopatolojinin önemli ölçüde bozulmuş kişilerarası ilişkilerden kaynaklandığını veya bu ilişkiler tarafından sürdürüldüğünü savunur.
Bireyin içinde bulunduğu sosyal roller, ilişki kalıpları ve yaşam olayları psikolojik iyilik hali üzerinde güçlü bir etkiye sahiptir.
IPT’nin Temel Hedefleri
- Ruhsal semptomların anlaşılması ve isimlendirilmesi
- Kişilerarası çatışmaların ve sosyal rol değişimlerinin anlaşılması
- Sosyal destek sistemlerinin fark edilmesi ve güçlendirilmesi
- İlişki becerilerinin geliştirilmesi
Uygulama Alanları
- Majör depresif bozukluk (özellikle orta-ağır şiddette)
- Doğum sonrası depresyon
- Distimik bozukluk
- Yeme bozuklukları (özellikle bulimiya nervoza)
- TSSB’ye eşlik eden kişilerarası işlevsizlikler
- İkili ilişki sorunları ve sosyal izolasyon
- Yas, boşanma, taşınma gibi geçiş dönemleri
- Ergenlerde sosyal baskıya bağlı gelişen depresyon
4 Kişilerarası Tema Etrafında Yapılanır
- Yas: Kayıp sonrası gelişen yas süreciyle baş etme
- Rol Geçişleri: Evlilik, boşanma, ebeveynlik, iş değişimi gibi değişimlere uyum
- Kişilerarası Çatışmalar: Aile, partner veya arkadaşlarla süregelen anlaşmazlıklar
- Kişilerarası Yetersizlikler: Sosyal beceri eksikliği, izolasyon, ilişki kurmakta güçlük
Yapısı ve Süreci
- Genellikle 12–16 seanslık kısa süreli bir terapi modelidir
- Haftalık bireysel seanslar hâlinde ilerler
- Başlangıçta odak noktası seçilir (yukarıdaki 4 temadan biri)
- Terapi sürecinde hem semptom takibi yapılır hem de ilişkisel beceriler geliştirilir
- Son oturumlar, kazanımların genellenmesi ve nükse karşı planlamaya ayrılır
Güçlü Yönleri
- Depresyon ve sosyal işlevsellik üzerinde etkili
- İlaç tedavisiyle birlikte veya tek başına etkili
- Kısa sürede yapılandırılmış ve odaklı ilerler
- Kültürel farklılıklara duyarlı şekilde uyarlanabilir
- Ergen, yetişkin ve yaşlı bireylerle uygulanabilir
- WHO ve APA tarafından önerilen depresyon terapilerindendir
Sınırlılıklar
- Travmatik yaşantıların işlenmesi için yeterince derinlikli olmayabilir
- Terapötik ilişkiyi klasik anlamda daha az merkeze alır
- Akut psikoz ya da ciddi bilişsel bozukluklar için uygun değildir
- Çok sayıda kişilik sorununu barındıran bireylerde sınırlı kalabilir
Kaynakça:
- Weissman, M. M., Markowitz, J. C., & Klerman, G. L. (2017). The Guide to Interpersonal Psychotherapy. Oxford University Press.
- American Psychological Association (2023). Division 12: Empirically Supported Treatments. apa.org
- NICE (2022). Depression in Adults: Recognition and Management.
- World Health Organization (2016). Psychological Interventions for Depression.
- IPT Institute. (2023). interpersonalpsychotherapy.org
Kabul ve Kararlılık Terapisi (ACT)
Psikolojik Esneklikle Yaşama Açılmak
Kabul ve Kararlılık Terapisi (ACT), bireyin yaşamını zorlaştıran içsel deneyimlerle (düşünce, duygu, anı) savaşmak yerine, bu deneyimleri kabul edip kendi değerleri doğrultusunda anlamlı bir yaşam sürmesini destekleyen üçüncü dalga bilişsel davranışçı terapi yaklaşımıdır. ACT’nin amacı, psikolojik semptomları ortadan kaldırmak değil, bireyin yaşamla daha esnek ve uyumlu bir ilişki kurmasını sağlamaktır.
Kuramsal Temel: Bağlamsal Davranış Bilimi
ACT, bağlamsal davranış bilimi ve İlişkisel Çerçeve Kuramı (Relational Frame Theory – RFT) üzerine inşa edilmiştir.
RFT, insan zihninin dil ve anlam ilişkileri kurarak karmaşık düşünsel ağlar yarattığını ve bu ağların sıkışmışlık hissine neden olabileceğini açıklar. ACT, bu düşünsel ağları değiştirmektense, bireyin onlarla ilişki biçimini dönüştürmeyi hedefler.
ACT’nin 6 Temel Süreci (Psikolojik Esneklik Modeli – “Hexaflex”)
- Kabul: Acı verici içsel deneyimlerle savaşmak yerine onları fark etmek ve yer açmak
- Bilişsel Ayrışma (Cognitive Defusion): Düşüncelerle özdeşleşmek yerine onları birer zihinsel olay olarak görmek
- Şimdiki Ana Odaklanma: Farkındalıkla mevcut ana yönelmek
- Benlik Olarak Gözlemci (Observing Self): Değişen düşünceler ve duyguların ötesinde, gözlemleyen benliğe temas
- Değerler: Kişinin yaşamda neyin önemli olduğunu keşfetmesi
- Kararlılık ve Eylem: Değerler doğrultusunda yön belirleyip adım atma
🔁 Bu altı süreç birbirinden ayrılamaz ve bir arada çalışarak psikolojik esnekliği artırır.
Kullanım Alanları
ACT’nin etkinliği çeşitli ruhsal bozukluklarda bilimsel olarak desteklenmiştir:
- Depresyon
- Yaygın anksiyete bozukluğu
- Sosyal fobi
- Obsesif kompulsif bozukluk (OKB)
- TSSB (Travma Sonrası Stres Bozukluğu)
- Kronik ağrı ve fibromiyalji
- Yeme bozuklukları
- Sigara bırakma ve madde kullanımı
- Kanser ve ileri evre hastalıklarla baş etme
Terapi Süreci ve Teknikleri
- Metaforlar ve hikâyeler (örneğin: “zihinsel radyo”, “ağaç altında oturma”)
- Farkındalık egzersizleri (mindfulness)
- Defusion teknikleri: “Ben yetersizim” → “Zihnim bana ‘ben yetersizim’ düşüncesini sunuyor”
- Değerler keşfi: “Ne tür bir insan olmak istiyorum?”, “Neye hizmet etmek istiyorum?”
- Taahhüt ve eylem planı oluşturma
Güçlü Yönleri
- Geleneksel CBT tekniklerine yanıt vermeyen danışanlarda alternatif etkili bir yaklaşımdır
- Kısıtlı içgörüye sahip bireylerde, içeriğe değil işlevselliğe odaklanmasıyla avantaj sağlar
- Zorlayıcı duygularla mücadele etmek yerine onları kabul etmeyi öğreterek uzun vadeli değişim sağlar
- Klinik, tıbbi ve toplum temelli birçok alanda uygulanabilir
- Dijital ve öz-yardım uygulamalarıyla uyumludur
Sınırlılıklar
- ACT teknikleri bazı danışanlara soyut ve felsefi gelebilir
- Değerlerle çalışmak, bazı kültürel bağlamlarda daha dikkatli planlanmalıdır
- Terapistin kendi ACT becerilerini farkındalıkla geliştirmesi süreci etkiler
Kaynakça:
- Hayes, S. C., Strosahl, K. D., & Wilson, K. G. (2011). Acceptance and Commitment Therapy: The Process and Practice of Mindful Change. Guilford Press.
- Hayes, S. C., et al. (2006). “Acceptance and Commitment Therapy: Model, Processes and Outcomes.” Behaviour Research and Therapy, 44(1), 1–25.
- American Psychological Association. (2023). Division 12: Empirically Supported Treatments. apa.org
- Twohig, M. P., & Levin, M. E. (2017). “ACT for Anxiety and Depression.” Journal of Contextual Behavioral Science, 6(3), 255–268.
- Society of Clinical Psychology (APA Division 12). ACT Treatment Summary. div12.org
Hümanistik Terapi (Kişi Merkezli Terapi)
Bireyin Doğal Potansiyeline Saygı Duyarak Değişimi Desteklemek
Hümanistik Terapi, insan doğasını özünde olumlu ve gelişime açık kabul eden, bireyin öznel deneyimine, özgürlüğüne, anlam arayışına ve potansiyelini gerçekleştirme kapasitesine odaklanan bir psikoterapi yaklaşımıdır. En yaygın biçimi Kişi Merkezli Terapi (Client-Centered Therapy) olarak bilinir ve Carl Rogers tarafından geliştirilmiştir.
Kuramsal Temel
Hümanistik terapi, 1950’li yıllarda psikanalize ve davranışçılığa alternatif olarak gelişen “üçüncü dalga” psikoloji yaklaşımıdır. Carl Rogers, Abraham Maslow, Rollo May ve Viktor Frankl bu yaklaşımın kurucularındandır.
Temel varsayımlar:
- İnsan doğası özünde iyidir.
- Her birey, kendini gerçekleştirme (self-actualization) potansiyeline sahiptir.
- Ruhsal sıkıntılar, bireyin bu potansiyele ulaşmasının önündeki engellerden kaynaklanır.
- Terapötik ilişki iyileştirici gücün merkezindedir.
Kişi Merkezli Terapinin Temel İlkeleri (Rogers’a göre)
- Koşulsuz Kabul (Unconditional Positive Regard): Danışan, ne hissederse hissetsin kabul görmelidir.
- Empatik Anlayış: Terapist, danışanın iç dünyasını onun bakış açısından anlamaya çalışır.
- Özgünlük (Congruence): Terapist kendine karşı dürüst, içten ve şeffaf olmalıdır.
Bu üç unsurun terapide sağlanması, danışanın kendine dair farkındalığını artırır ve içsel çatışmaların çözülmesini kolaylaştırır.
Uygulama Alanları
- Depresyon ve kaygı bozuklukları
- Kendilik algısı ve özgüven sorunları
- Ergenlik dönemi kimlik gelişimi
- İlişki ve iletişim problemleri
- Yas ve travma sonrası duygusal onarım
- Hayat yönelimi, anlam arayışı ve varoluşsal krizler
- Kronik hastalıkla baş etme süreci
Terapötik Süreç
- Yönlendirici değil, danışan yönelimlidir
- Belirli teknikler ya da egzersizler yerine, terapötik ilişki ön plandadır
- Seanslar açık uçludur, danışanın getirdiği konuya odaklanılır
- Amaç, bireyin içsel rehberliğiyle temas etmesine yardım etmektir
- Terapi süresi danışana bağlı olarak kısa ya da uzun vadeli olabilir
Güçlü Yönleri
- Güçlü bir terapötik ittifak oluşturur
- Öz farkındalık ve öz-şefkat gelişimini destekler
- Kişilik gelişimi, özgüven ve anlam bulma süreçlerine derin katkı sunar
- Yargılanmama ortamı, savunma mekanizmalarının çözülmesini kolaylaştırır
- Eğitim, danışmanlık ve gelişim alanlarında yaygın olarak kullanılır
Sınırlılıklar
- Semptom odaklı çalışmalarda yetersiz kalabilir
- Şiddetli psikopatolojilerde (örneğin psikotik bozukluklar) tek başına yeterli değildir
- Bireyin içgörü geliştirmesi zaman alabilir
- Yapılandırılmamış doğası bazı danışanlar için belirsizlik yaratabilir
- Terapi süreci danışanın motivasyonuna fazlaca bağlı olabilir
Kaynakça:
- Rogers, C. R. (1961). On Becoming a Person. Houghton Mifflin.
- Cain, D. J. (2010). Person-Centered Psychotherapies. American Psychological Association.
- Schneider, K. J., Bugental, J. F. T., & Pierson, J. F. (2015). The Handbook of Humanistic Psychology. SAGE Publications.
- American Psychological Association. (2023). Division 32: Society for Humanistic Psychology. apa.org
- Elliott, R., et al. (2013). “Person-Centered Experiential Psychotherapy for Anxiety and Depression: A Meta-Analytic Review.” Psychotherapy, 50(3), 285–299.
Grup Terapisi
Paylaşarak İyileşmenin Gücü
Grup terapisi, benzer sorunlara sahip bireylerin bir terapist rehberliğinde bir araya gelerek yaşantılarını paylaştıkları ve karşılıklı destek sağladıkları psikoterapi biçimidir. Grup içinde gelişen dinamikler, bireyin kendini daha iyi tanımasına, farklı bakış açıları kazanmasına ve sosyal becerilerini güçlendirmesine katkıda bulunur.
Tanımı ve Kuramsal Dayanak
Grup terapisi; bireysel terapiden farklı olarak interaktif ve ilişkisel bir alan sunar. Grup üyeleri yalnızca terapistten değil, birbirlerinden de öğrenirler.
En etkili kuramsal çerçevelerden biri, Irvin D. Yalom tarafından geliştirilen ve halen yaygın olarak kullanılan “Grup Terapisinin İyileştirici Etkenleri” modelidir.
Yalom’a Göre Grup Terapisinin 11 İyileştirici Etkeni:
- Evrensellik: “Yalnız değilim” farkındalığı
- Katarsis: Bastırılmış duyguların dışa vurulması
- Bilgi aktarımı: Psiko-eğitim ve içgörü kazanımı
- Altruizm: Başkalarına yardım etme deneyimi
- Grup üyeleriyle özdeşleşme
- Sosyal beceri gelişimi
- Umut aşılanması
- Grup kohezyonu (bağlılık)
- Varoluşsal farkındalıklar
- İlişkisel yeniden yapılandırma (burada ve şimdi)
- Doğrudan geri bildirim alma
Grup Türleri
Grup terapileri farklı hedeflere göre yapılandırılabilir:
- Psikoeğitim grupları: Bilgi verme ve farkındalık kazandırma
- Destek grupları: Yas, kronik hastalık, madde kullanımı gibi yaşam zorluklarında duygusal destek
- Psikoterapötik gruplar: Kişilik gelişimi, ilişki kalıpları ve duygusal sorunların işlenmesi
- Tematik gruplar: Travma, öfke yönetimi, yeme bozukluğu, anksiyete vb. özel alanlara odaklanır
Grup Terapisi Süreci
- Tipik grup büyüklüğü: 6–12 kişi
- Seans sıklığı: Haftada 1, 60–90 dakika
- Süre: Kısa süreli (8–16 hafta) veya uzun süreli (6 ay–2 yıl)
- Terapist rolü: Kolaylaştırıcı, sınır koyucu, duygusal güvenliği sağlayan
- Kurallar: Gizlilik, dürüstlük, saygı, gönüllü katılım
Uygulama Alanları
- Depresyon ve anksiyete bozuklukları
- Yas ve travma sonrası destek
- Madde kullanım bozuklukları (örneğin 12 Adım grupları)
- Kişilik bozuklukları (özellikle borderline ve kaçıngan tipler için yapılandırılmış grup terapileri)
- Ergen ve genç yetişkin gelişim grupları
- Kronik hastalık ve ağrı grupları (örneğin kanserle yaşam, fibromiyalji)
- Öfke kontrolü ve sosyal beceri eğitim grupları
Güçlü Yönleri
- Yalnızlık ve dışlanmışlık hissini azaltır
- Gözlem ve geri bildirim yoluyla içgörü geliştirir
- Sosyal öğrenme ve ilişki pratiği sağlar
- Ekonomiktir, birden fazla kişiye aynı anda hizmet sunar
- Grup üyeleri arası karşılıklı destek ve model alma gerçekleşir
Sınırlılıklar
- Mahremiyet ve gizlilik riskleri daha yüksektir
- Grup içinde çatışma, dışlanma ya da çekingenlik yaşanabilir
- Bazı bireyler grup ortamında açılmakta zorlanabilir
- Psikotik bozukluk, ağır dissosiyasyon veya kriz durumlarında bireysel terapi öncelikli olabilir
- Terapist grup sürecini iyi yönetemezse yarardan çok zarar doğabilir
Kaynakça:
- Yalom, I. D., & Leszcz, M. (2020). The Theory and Practice of Group Psychotherapy (6th ed.). Basic Books.
- Corey, G. (2016). Theory and Practice of Group Counseling (9th ed.). Cengage Learning.
- American Psychological Association (2023). Division 49: Society of Group Psychology and Group Psychotherapy. apa.org
- ASGPP (2023). American Society of Group Psychotherapy and Psychodrama. asgpp.org
- Toseland, R. W., & Rivas, R. F. (2017). An Introduction to Group Work Practice. Pearson.
Farkındalık Temelli Bilişsel Terapi (MBCT)
Zihinsel Otomatik Pilottan Çıkmak
Farkındalık Temelli Bilişsel Terapi (MBCT), bilişsel davranışçı terapi (CBT) ile farkındalık (mindfulness) meditasyon tekniklerini bütünleştiren, özellikle depresyonun nüksünü önlemeyi hedefleyen, kanıta dayalı bir psikoterapi yaklaşımıdır. Bireylerin düşünceleriyle özdeşleşmeden onları gözlemleyebilmesini sağlar.
Kuramsal Temel
MBCT, 1990’lı yıllarda Zindel Segal, Mark Williams ve John Teasdale tarafından geliştirilmiştir. Temel aldığı iki alan:
- Bilişsel model: Depresyonda otomatik düşünceler ve zihinsel tekrarlayıcı kalıplar (ör. “Yetersizim”)
- Farkındalık yaklaşımı (Jon Kabat-Zinn’in MBSR modeli): Anı yargılamadan, açık bir dikkatle fark etme becerisi
Depresyonun en büyük risk faktörlerinden biri “tekrarlayan olumsuz düşünme” ve “zihinsel ruminasyon” olduğundan, MBCT bu döngüyü kırmayı amaçlar.
MBCT Programının Yapısı
MBCT genellikle 8 haftalık grup temelli bir program olarak uygulanır. Her hafta yaklaşık 2 saatlik oturumlar ve ev ödevleri içerir.
Programda yer alan başlıca uygulamalar:
- Nefes farkındalığı ve beden tarama meditasyonları
- Otomatik pilot farkındalığı
- Düşünce ≠ Gerçeklik yaklaşımı
- Olumsuz düşüncelerle savaşmak yerine onları fark edip bırakma
- Zihinsel ruminasyonun erken fark edilmesi
- Kendine şefkat geliştirme
Kullanım Alanları
MBCT, özellikle depresyonun tekrarlamasını önlemek amacıyla NICE ve APA tarafından önerilmiştir. Ayrıca:
- Yaygın anksiyete bozukluğu
- Distimik bozukluk
- Obsesif düşünce eğilimleri (OKB’ye yönelik uyarlanmış MBCT)
- Yeme bozuklukları
- Stres yönetimi
- Kronik ağrı ve somatik semptomlar
- Kanser gibi tıbbi hastalıklara eşlik eden depresyon riski
- Uyku problemleri (özellikle uykusuzluk)
Bilimsel Destek ve Etkililik
- NICE (UK) tarafından majör depresyonun nüksünü önlemede önerilen ilk yöntemler arasında yer alır.
- MBCT, geçmişte 3 veya daha fazla depresyon atağı geçirmiş bireylerde nüks riskini %40–50 oranında azaltır.
- Meta-analizler, MBCT’nin sadece semptom azaltımı değil, yaşam kalitesi ve duygu düzenleme becerileri üzerinde de etkili olduğunu göstermiştir.
Güçlü Yönleri
- Farmakolojik tedaviye iyi yanıt vermeyen bireyler için etkili bir alternatif sunar
- Grup terapisine uygunluğu sayesinde yaygın biçimde uygulanabilir
- Zihinsel ruminasyonla savaşmak yerine onunla yeni bir ilişki kurma becerisi kazandırır
- Öz şefkat ve bilinçli farkındalık yoluyla genel psikolojik sağlamlık geliştirir
- Öz-yardım kitapları ve dijital MBCT programlarıyla yaygınlaşabilir
Sınırlılıklar
- Meditasyonla ilgilenmeyen ya da inançsal engelleri olan bireyler için uyum zorlukları olabilir
- Zihinsel odaklanma güçlüğü yaşayan bireylerde (ör. DEHB) uyarlama gerekebilir
- Travma geçmişi olan bireylerde erken farkındalık uygulamaları disfori yaratabileceğinden terapist yönlendirmesi önemlidir
Kaynakça:
- Segal, Z. V., Williams, J. M. G., & Teasdale, J. D. (2013). Mindfulness-Based Cognitive Therapy for Depression. Guilford Press.
- Kuyken, W., et al. (2016). “Efficacy of MBCT in Preventing Depression Relapse.” The Lancet, 386(9988), 63–73.
- National Institute for Health and Care Excellence (NICE). (2022). Depression in Adults: Treatment and Management.
- American Psychological Association (APA). (2023). Division 12: Empirically Supported Treatments. apa.org
- Oxford Mindfulness Foundation. (2023). oxfordmindfulness.org
EMDR Terapisi
Travmatik Anıları İşleyerek Psikolojik İyileşmeyi Hızlandırmak
EMDR (Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme) Terapisi, özellikle travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) başta olmak üzere, travmatik anılarla ilişkili psikolojik semptomları azaltmak için geliştirilmiş, kanıta dayalı bir psikoterapi yöntemidir. Terapinin temel amacı, işlenmemiş travmatik anıların beyinde adaptif şekilde yeniden işlenmesini sağlayarak semptomların azalmasını sağlamaktır.
Tarihçesi ve Kuramsal Temeli
EMDR terapisi, 1987 yılında Francine Shapiro tarafından geliştirilmiştir. Shapiro, rahatsız edici bir düşünceyi aklından geçirirken göz hareketlerinin bu düşüncenin rahatsız ediciliğini azalttığını fark etmiş ve bu gözlemi sistematik bir terapi yöntemine dönüştürmüştür.
EMDR, bilgi işleme modeline (AIP – Adaptive Information Processing) dayanır. Bu modele göre travmatik anılar, beyinde “işlenmemiş” şekilde saklandığında bireyin semptomları tetiklenir. EMDR, bu anıların nörolojik düzeyde işlenmesini kolaylaştırır.
Uygulama Alanları
EMDR terapisi şu durumlarda bilimsel olarak etkili bulunmuştur:
- Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB)
- Cinsel saldırı ve çocukluk travmaları
- Afet sonrası psikolojik tepkiler
- Savaş ve işkence travmaları
- Panik bozukluk, özgül fobiler (belirli vakalarda)
- Yas, utanç, suçluluk gibi duygusal yoğunluğu yüksek olaylar
- Bazı durumlarda depresyon ve psikosomatik rahatsızlıklar
EMDR’nin 8 Aşamalı Protokolü
- Danışanın hazırlığı ve güvenli alan oluşturma
- Hedef anı belirleme (travmatik olay)
- Olumsuz inanç ve beden duyumlarının tanımlanması
- İki yönlü uyarım (genellikle göz hareketleriyle)
- Duygusal yoğunluk azaldıkça pozitif inanç yerleştirme
- Beden taraması
- Kapanış ve güvenlik teknikleri
- Sonraki seanslarda değerlendirme ve genel işleyiş takibi
İki Yönlü Uyarım (Bilateral Stimulation) Teknikleri
- Gözleri sağa-sola yönlendirme
- Kulaklıkla çift taraflı ses verme
- Ellere hafif dokunuş (tapping)
Bu uyaranlar beynin sol ve sağ yarımküresi arasında etkileşimi artırarak anının işlenmesini kolaylaştırır.
Bilimsel Geçerlilik ve Kabul
- APA (American Psychological Association): TSSB için önerilen terapiler arasında
- WHO (Dünya Sağlık Örgütü): Kriz bölgelerinde uygulanabilecek kısa süreli ve etkili müdahale
- ISTSS (International Society for Traumatic Stress Studies): Kanıta dayalı tedavi olarak tanımlar
- Çok sayıda randomize kontrollü çalışma ve meta-analiz, EMDR’nin TSSB semptomlarını anlamlı düzeyde azalttığını göstermiştir
Güçlü Yönleri
- Travma anlatımı zor olan danışanlarda “yeniden anlatmadan” iyileşme imkânı sağlar
- Göz hareketleri sırasında danışanın travmayı yeniden yapılandırması hızlanır
- Kısa sürede etkili sonuçlar verebilir
- Farmakolojik müdahale olmadan uygulanabilir
- Hafızada duygusal yükü olan anıların etkisi azaltılır, işlevsel hale getirilir
Sınırlılıklar ve Uyarılar
- Dissosiyatif bozukluklarda dikkatli kullanılmalıdır (önce stabilizasyon gerekebilir)
- Göz hareketleri/dokunsal uyaranlar bazı danışanlarda ilk etapta rahatsızlık oluşturabilir
- Ciddi psikoz ya da aktif madde etkisinde uygulama önerilmez
- Uygulayıcının EMDR sertifikalı uzman olması gerekir (standart dışı uygulamalar etkisiz veya zararlı olabilir)
Kaynakça:
- Shapiro, F. (2018). Eye Movement Desensitization and Reprocessing (EMDR) Therapy: Basic Principles, Protocols, and Procedures (3rd ed.). Guilford Press.
- American Psychological Association. (2023). Evidence-Based PTSD Treatments. apa.org
- World Health Organization (WHO). (2013). Guidelines for the Management of Conditions Specifically Related to Stress.
- National Center for PTSD. (2023). EMDR Therapy Overview. ptsd.va.gov
- Lee, C. W., & Cuijpers, P. (2013). “A Meta-Analysis of the Efficacy of EMDR for PTSD.” Journal of Anxiety Disorders, 27(6), 510–516.
Duygu Odaklı Terapi (EFT)
İlişkileri Duygular Üzerinden Onarmak
Duygu Odaklı Terapi (Emotion-Focused Therapy – EFT), bireylerin ve çiftlerin duygusal deneyimlerini fark etmelerine, düzenlemelerine ve bu duygularla yeni, sağlıklı ilişkisel yanıtlar geliştirmelerine yardımcı olan, kanıta dayalı bir psikoterapi yaklaşımıdır. Özellikle çift terapisi ve ilişki odaklı sorunlar için geliştirilmiş ve etkinliği kanıtlanmıştır.
Kuramsal Temel
EFT, Carl Rogers’ın hümanistik yaklaşımı, bağlanma kuramı (John Bowlby) ve modern duygulanım kuramları temelinde geliştirilmiştir. Terapinin kurucuları arasında Leslie Greenberg (bireysel EFT) ve Sue Johnson (çiftlere yönelik EFT) yer alır.
Temel önermesi şudur:
“Duygular, değişim için birincil araçtır. Sorunlu ilişkisel döngüler ancak duygusal düzeyde ele alındığında kalıcı şekilde dönüşebilir.”
EFT’nin Odak Noktaları
- Temel duygulara ulaşmak (korku, yalnızlık, değersizlik hissi)
- İkincil ve savunucu duyguların arkasındaki ihtiyaçları anlamak
- Güvenli bağ kurma süreçlerini desteklemek
- Partnerler veya bireyin kendi içinde daha sağlıklı tepkiler geliştirmesini sağlamak
EFT’nin Yapısı (Özellikle Çiftler için)
Duygu Odaklı Çift Terapisi genellikle 12–20 seans sürer ve 3 temel aşamadan oluşur:
Aşama 1: Değerlendirme ve de-eskalasyon
- Olumsuz ilişki döngüleri belirlenir
- Duygusal tepkiler tanımlanır ve dışsallaştırılır
- Çiftin birbirini tetikleyen döngüler içindeki rolleri anlaşılır
Aşama 2: Duygusal yeniden yapılandırma
- Temel duygularla güvenli bir şekilde temas kurulur
- Kırılganlık, korku, ihtiyaç ifade edilir
- Partnerin empatik tepki vermesi desteklenir
Aşama 3: Birlikte yeniden bağ kurma
- Yeni duygusal deneyimlerle olumlu etkileşim kalıpları inşa edilir
- İlişkisel güven yeniden yapılandırılır
Uygulama Alanları
- Çift terapisi (evlilik sorunları, iletişim çatışmaları, aldatma sonrası onarım)
- Bağlanma travmaları ve duygusal kopukluklar
- Bireysel terapi (özellikle düşük benlik değeri, içsel çatışmalar)
- Aile içi bağ problemleri
- Travma temelli ilişki sorunları
Bilimsel Destek ve Kanıt Düzeyi
- APA, NICE ve ICEEFT tarafından bilimsel etkinliği yüksek çift terapisi olarak tanımlanmıştır
- Araştırmalar, EFT alan çiftlerin %70–75’inin anlamlı ve kalıcı düzelme gösterdiğini, %90’a yakın oranda da ilişkinin iyileştiğini göstermektedir
- Özellikle bağlanma stilleri, ilişkisel güvensizlik ve duygusal mesafe içeren ilişkilerde etkilidir
Güçlü Yönleri
- Duygulara odaklanarak kalıcı ilişkisel değişim sağlar
- Bağlanma kuramına dayalıdır; özellikle duygusal güvensizlik yaşayan çiftlerde çok etkili
- Kırılgan duyguların ifade edilmesini destekleyerek empatiyi artırır
- Hem çift hem bireysel versiyonları mevcuttur
- Affetme, yeniden bağ kurma gibi süreçlerde güçlüdür
Sınırlılıklar
- Ciddi fiziksel/duygusal şiddet vakalarında doğrudan uygulanması önerilmez
- Duygusal farkındalığı düşük bireylerde ilk etapta zorlayıcı olabilir
- Duygusal temasa dirençli çiftlerde sabır ve yapılandırma gerektirir
- Terapistin duygularla çalışma konusunda yeterince deneyimli olması önemlidir
Kaynakça:
- Johnson, S. M. (2004). The Practice of Emotionally Focused Couple Therapy: Creating Connection. Brunner-Routledge.
- Greenberg, L. S. (2011). Emotion-Focused Therapy. American Psychological Association.
- American Psychological Association (2023). Division 43: Family Psychology. apa.org
- International Centre for Excellence in EFT (ICEEFT). (2023). iceeft.com
- Wiebe, S. A., & Johnson, S. M. (2016). “A Review of the Research in Emotionally Focused Therapy.” Couple and Family Psychology: Research and Practice, 5(1), 36–48.
Diyalektik Davranış Terapisi (DBT)
Duygusal Fırtınalarda Denge Kurmak
Diyalektik Davranış Terapisi (DBT), özellikle duygusal düzenleme sorunları yaşayan bireyler için geliştirilmiş, kanıta dayalı bir terapi yaklaşımıdır. Marsha Linehan tarafından borderline kişilik bozukluğu olan bireyler için geliştirilen DBT, zamanla kendine zarar verme, intihar eğilimi, duygusal aşırılıklar, öfke kontrol problemleri, madde kullanımı ve yeme bozuklukları gibi birçok alanda etkinliği kanıtlanmış bir müdahale haline gelmiştir.
Kuramsal Temel
DBT, bilişsel davranışçı terapi (BDT) temelli olup, diyalektik felsefe ile birleştirilmiştir. Diyalektik yaklaşımda iki zıt kavram aynı anda doğru olabilir:
“Kendimi olduğum gibi kabul ediyorum” ve “Değişim için çaba göstermem gerekiyor.”
Bu denge, hem kabullenmeyi hem de değişimi mümkün kılar.
DBT’nin Dört Temel Becerisi
DBT uygulamaları genellikle 6–12 aylık bir süreçte aşağıdaki dört temel beceri modülünü içerir:
- Duygusal Düzenleme: Yoğun duyguları tanıma, etiketleme, yönetme
- Distres Toleransı: Kriz anlarında zarar vermeden başa çıkma (acil durum becerileri)
- Kişilerarası Etkinlik: Sınır koyma, hayır diyebilme, ihtiyaç ifade etme
- Bilinçli Farkındalık (Mindfulness): Anı fark etmek, düşüncelerle özdeşleşmemek, tepkisizlik
DBT’nin Yapısı
DBT, bireysel terapi, grup beceri eğitimi, telefon koçluğu ve süpervizyon ekip toplantılarından oluşan çok yönlü ve yapılandırılmış bir sistemdir.
- Bireysel Terapi: Danışanın hayatı tehdit eden davranışlarını hedef alır
- Grup Terapisi (Beceri Eğitimi): Yukarıdaki dört beceri alanını kapsar
- Telefon Koçluğu: Kriz anlarında beceri kullanımına rehberlik
- Terapist Süpervizyonu: Müdahale kalitesini korumak için ekip toplantıları
Kullanım Alanları
- Borderline kişilik bozukluğu (DBT için temel endikasyon)
- Kendine zarar verme davranışları ve intihar girişimleri
- Travma sonrası stres bozukluğu (kompleks TSSB dahil)
- Yeme bozuklukları (özellikle tıkınırcasına yeme)
- Madde kullanım bozuklukları
- Duygusal dengesizlik ve öfke patlamaları
- Ergenlerde riskli davranışlar
Bilimsel Destek
- APA ve NICE tarafından borderline kişilik bozukluğu için önerilen birinci basamak tedavi
- Randomize kontrollü çalışmalar, DBT’nin intihar eğilimini, hastaneye yatış oranlarını ve tedaviden ayrılma riskini anlamlı düzeyde azalttığını göstermektedir
- Etkili olduğu gösterilen birey profili: yoğun duygular yaşayan, dürtü kontrolü düşük ve ilişkisel çatışmaları sık yaşayan bireyler
Güçlü Yönleri
- Karmaşık ve zor vakalarda bile uygulanabilir yapıdadır
- Hem bireysel hem grup düzeyinde beceri kazandırır
- Kriz anı müdahalesi ile yüksek riskli durumları yönetilebilir kılar
- Yalnızca semptomu değil, bireyin yaşamla ilişkisini dönüştürür
Sınırlılıklar
- Uygulayıcının DBT konusunda iyi eğitimli olması gerekir (özellikle çok bileşenli DBT’de)
- Yoğun program yapısı bazı danışanlar için zorlayıcı olabilir
- Bireysel terapi ve grup çalışması gibi bileşenlerin koordinasyonunu gerektirir
- Etkinliği yüksek olmakla birlikte, kompleks yapısı nedeniyle sağlık sistemlerinde uygulanması zaman alıcı olabilir
Kaynakça:
- Linehan, M. M. (2015). DBT® Skills Training Manual (2nd ed.). Guilford Press.
- American Psychological Association (2023). Division 12: Empirically Supported Treatments. apa.org
- NICE. (2009). Borderline Personality Disorder: Recognition and Management.
- McMain, S. F., et al. (2009). “DBT vs General Psychiatric Management in BPD.” American Journal of Psychiatry, 166(12), 1365–1374.
- DBT Linehan Institute: behavioraltech.org
Davranış Terapisi
Öğrenme İlkeleriyle Duygusal ve Davranışsal Sorunlara Müdahale
Davranış terapisi, insan davranışlarını öğrenme kuramlarına (özellikle klasik ve edimsel koşullanma) dayalı olarak açıklayan ve değiştirmeyi hedefleyen psikoterapi türüdür. Bu yaklaşım, psikolojik sorunların öğrenilmiş tepkiler olduğu varsayımıyla hareket eder ve bu tepkileri değiştirmek için sistematik, gözlenebilir ve ölçülebilir yöntemler kullanır.
Tanımı ve Temel Yaklaşımı
Davranış terapisi, “insan davranışı öğrenilir ve öğrenilmiş her şey değiştirilebilir” ilkesine dayanır. Temel varsayımlar:
- Tüm davranışlar (uyumsuz olanlar dahil) çevresel etkilerle öğrenilir.
- Duygusal tepkiler de öğrenilmiş olabilir (örneğin fobi gelişimi).
- Yeni öğrenmelerle problemli davranışlar söndürülebilir ya da yerine işlevsel davranışlar getirilebilir.
Kuramsal Temeller
- Klasik Koşullanma (Pavlov): Nötr bir uyaran, tekrar tekrar eşleştiği koşulsuz uyaranla birlikte koşullu tepkiyi ortaya çıkarabilir.
Örn: Örümcek gören bir kişinin zamanla korku duyması (fobi gelişimi). - Edimsel Koşullanma (Skinner): Davranışın sonuçları (pekiştirme ya da cezalandırma) o davranışın tekrar edilme olasılığını belirler.
Örn: Saldırgan bir davranışın sürekli ilgi görmesi, o davranışın artmasına neden olabilir. - Model Alma (Bandura): Bireyler başkalarını gözlemleyerek davranış öğrenir (sosyal öğrenme).
Uygulama Alanları
Davranış terapisi, birçok psikolojik bozuklukta etkinliği kanıtlanmış bir müdahale yöntemidir:
- Spesifik fobiler
- Obsesif kompulsif bozukluk (OKB)
- Tırnak yeme, saç yolma (trikotillomani)
- Tik bozuklukları
- Yeme bozuklukları (özellikle davranışsal müdahaleye açık olanlar)
- DEHB (Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu)
- Otizm Spektrum Bozukluğu (uyarlanmış ABA yöntemleriyle)
- Alışkanlık bozuklukları (sigara, alkol kullanımı)
Başlıca Teknikler
- Maruz Bırakma Terapisi (Exposure): Korkulan nesne ya da duruma aşamalı olarak maruz bırakmak
- Sistematik Duyarsızlaştırma: Gevşeme + korku hiyerarşisi ile fobilerin söndürülmesi
- Model Olma: Sağlıklı davranışların gözlem yoluyla öğrenilmesi
- Token Ekonomisi: Özellikle çocuk ve gelişimsel bozukluğu olan bireylerde ödül sistemiyle pekiştirme
- Davranışsal Aktivasyon: Depresyonda kaçınma yerine planlı etkinliklerle olumlu pekiştirme sağlama
- Cezalandırma (kısıtlı kullanım): İstenmeyen davranışı azaltmak için uygulanan sistematik yöntemler
Güçlü Yönleri
- Son derece yapılandırılmış ve hedef odaklıdır
- Uygulaması kolay ve sonuçları kısa sürede gözlenebilir
- Çocuklar, gelişimsel zorluk yaşayanlar ve bilişsel sınırlılığı olan bireylerde etkili olabilir
- Kanıta dayalı çok sayıda teknik içerir
Sınırlılıklar
- Yalnızca davranışı ele aldığı için içsel deneyimlere (düşünceler, duygular) sınırlı yaklaşır
- Bireyin içsel dünyasını anlamaya öncelik vermemesi bazı danışanlar için yetersiz olabilir
- Derinlemesine travma çalışmaları için başka yöntemlerle entegre edilmesi gerekebilir (örneğin BDT veya EMDR)
Kaynakça:
- Kazdin, A. E. (2017). Behavior Modification in Applied Settings. Waveland Press.
- Miltenberger, R. G. (2015). Behavior Modification: Principles and Procedures. Cengage Learning.
- American Psychological Association. (2023). Division 25: Behavior Analysis. apa.org
- National Institute for Health and Care Excellence (NICE). (2020). Treatment Guidelines for OCD and Phobias.
- Cooper, J. O., Heron, T. E., & Heward, W. L. (2020). Applied Behavior Analysis (3rd ed.). Pearson.
Çözüm Odaklı Kısa Süreli Terapi (SFBT)
Sorundan Çok Çözüme Odaklanmak
Çözüm Odaklı Kısa Süreli Terapi (SFBT), bireyin geçmişteki sorunlarından çok, şimdiki kaynaklarını ve gelecekteki çözümlerini merkeze alan, yapılandırılmış ve hedef odaklı bir psikoterapi yaklaşımıdır. Terapi; sorunları analiz etmek yerine, bireyin içsel gücünü ve işe yarayan davranışlarını fark etmesine yardımcı olmayı amaçlar.
Tarihçesi ve Kuramsal Temel
SFBT, 1980’li yıllarda Steve de Shazer ve Insoo Kim Berg tarafından geliştirilmiştir. Kuram, aile terapisi, dilbilim, pozitif psikoloji ve sistemik düşünce ile harmanlanmıştır.
Temel ilkeler:
- Değişim daima mümkündür
- Küçük değişiklikler büyük sonuçlar yaratabilir
- Danışanlar çözüm için gereken kaynaklara sahiptir
- Ne işe yarıyorsa onu yapmaya devam etmek gerekir
- “Sorunu” anlamak, her zaman “çözümü” anlamak anlamına gelmez
Terapi Yapısı ve Teknikleri
SFBT genellikle 1–10 seans arasında süren kısa süreli bir modeldir. Her seans çözüm ve hedef odaklı olarak ilerler.
Ana teknikleri:
- Mucize sorusu: “Bu gece bir mucize oldu ve sorun tamamen çözüldü. Sabah kalktığında bunu nasıl anlardın?”
- İstisna soruları: “Bu sorunun yaşanmadığı zamanlar oldu mu? Ne farklıydı?”
- Ölçekleme: “0’dan 10’a kadar bir ölçekte şu an neredesin? Daha yukarı çıkmak için neye ihtiyacın var?”
- Güç ve kaynak hatırlatma: “Bu durumla başa çıktığın başka zamanları hatırlıyor musun?”
- Hedef belirleme: “Ne olması, bu terapiyi ‘başarılı’ kılar?”
Terapist:
- Sorun çözmeyi değil, çözüm konuşmalarını başlatmayı hedefler
- Danışanı “uzman” olarak görür, yönlendirici değil kolaylaştırıcıdır
- Önceki işe yarar davranışları tanımlar, yinelenmesini teşvik eder
Uygulama Alanları
- Depresyon (hafif ve orta şiddette)
- Anksiyete bozuklukları
- Ergenlik sorunları
- Aile içi iletişim problemleri
- Çift terapisi
- Okul temelli danışmanlık
- Kariyer danışmanlığı ve hedef belirleme
- Madde kullanımı, öfke kontrolü gibi davranışsal sorunlar
Güçlü Yönleri
- Kısa sürede etkili ve ekonomik
- Olumlu yönlere odaklandığı için umut verir
- Terapötik sürece hızlı giriş yapılmasını sağlar
- Çocuk, ergen, yetişkin, çift ve ailelerle uygulanabilir
- Çeşitli kültürel ve sosyal gruplara esnek biçimde uyarlanabilir
- Kurumsal danışmanlık, okul ve rehabilitasyon merkezlerinde yaygın biçimde kullanılır
Sınırlılıklar
- Derin psikodinamik ya da travma çalışmaları gerektiren durumlarda sınırlı kalabilir
- İçgörü yerine çözüm arayışına odaklandığı için bazı danışanlara yüzeysel gelebilir
- Kapsamlı kişilik sorunlarında başka terapilerle kombine edilmesi gerekebilir
- Uygulayıcının çözüm odaklı dili iyi kavrayıp içselleştirmesi gerekir
Kaynakça:
- de Shazer, S., & Dolan, Y. (2007). More Than Miracles: The State of the Art of Solution-Focused Brief Therapy. Routledge.
- Berg, I. K., & Steiner, T. (2003). Children’s Solution Work. Norton.
- Kim, J. S. (2008). “Examining the Effectiveness of Solution-Focused Brief Therapy: A Meta-Analysis.” Research on Social Work Practice, 18(2), 107–116.
- European Brief Therapy Association (EBTA). (2023). ebta.eu
- American Psychological Association. (2023). SFBT Overview and Research. apa.org
Çift Terapisi
İlişki Dinamiklerini Anlamak ve Güçlendirmek
Çift terapisi, duygusal yakınlığı güçlendirmek, iletişim kalıplarını yeniden yapılandırmak ve ilişkisel çatışmalarla sağlıklı baş etme becerilerini geliştirmek amacıyla romantik partnerlerle yürütülen psikoterapi sürecidir. Bu terapi, sadece sorun çözmeye değil; bağlanma, güven ve ortak anlam inşa etme gibi daha derin yapısal hedeflere de yöneliktir.
Terapiye Başvurma Nedenleri
Çiftler aşağıdaki durumlar nedeniyle terapiye başvurabilir:
- Sürekli tekrarlayan iletişim problemleri
- Güven kaybı, aldatma veya duygusal ihmal
- Cinsellikte isteksizlik, uyumsuzluk veya işlevsel sorunlar
- Karar alma güçlükleri (evlilik, çocuk, ayrılık gibi)
- Ebeveynlik sorunları ve aile içi rol çatışmaları
- Kıskançlık, öfke, bağımlılık, duygusal soğuma
- Travmatik deneyimlerin (kayıp, hastalık, ekonomik kriz) çift bağını etkilemesi
Uygulanan Yaklaşımlar (Kısa Özetle)
Çift terapisi, birçok bilimsel yaklaşımla yürütülebilir. Bunların en yaygın olanları:
- Gottman Çift Terapisi: 40 yılı aşkın araştırmaya dayanır. Duygusal kopukluğu ve olumsuz iletişim kalıplarını tanıyarak yapıcı etkileşimi teşvik eder.
- Duygu Odaklı Terapi (EFT): Bağlanma kuramına dayanır. Çiftin derin duygusal ihtiyaçlarını açığa çıkarıp bağlanmayı yeniden yapılandırır.
- Yapılandırmacı Aile Terapisi: Aile sistemleri içinde çiftin konumunu, rolleri ve sınırlarını düzenlemeye odaklanır.
- Çözüm Odaklı Çift Terapisi: Sorunlara değil, işe yarayan ilişki kalıplarına odaklanır.
- Davranışsal Çift Terapisi: Pekiştirme, ödüllendirme ve işlevsel davranış değişikliği prensiplerine dayanır.
Terapi Süreci
- İlk seanslar: İlişki geçmişi, çatışma örüntüleri, bağlanma tarzları değerlendirilir
- Terapi hedefleri çiftle birlikte belirlenir
- Süreç boyunca bireysel seanslar da yer alabilir
- Terapötik ilişki tarafsız ve kapsayıcı şekilde yönetilir
- Tipik süre: 8–20 seans; bazı vakalarda daha uzun sürebilir
Güçlü Yönleri
✅ Bilimsel Dayanaklıdır: Gottman ve EFT gibi modeller çok sayıda randomize kontrollü çalışmayla desteklenmiştir.
✅ İlişki Kalitesini Artırır: Yakınlık, bağlanma, problem çözme ve iletişim becerileri gelişir.
✅ Duygusal Derinlik Kazandırır: Sadece davranışı değil, altında yatan duygusal ihtiyaçları da işler.
✅ Çiftin İçgörüsünü Artırır: Kendi ve partnerinin ilişki içindeki rolünü anlamasına yardımcı olur.
✅ İlişkiyi Yapılandırır: Roller, sınırlar ve sorumluluklar netleştirilir.
✅ Travma Onarımı Sağlar: Aldatma, kayıp veya ihmal gibi deneyimlerin birlikte işlenmesini destekler.
Zayıf Yönleri
⚠️ Şiddet Durumlarında Uygun Değildir: Aktif fiziksel veya duygusal şiddet içeren ilişkilerde öncelikle bireysel müdahale önerilir.
⚠️ Taraflardan Biri Motivasyonsuzsa Süreç Aksayabilir: Zorla getirilen ya da isteksiz partner değişime direnir.
⚠️ Kronik Tekrarlayan İlişki Travmaları Varsa Uzun Sürebilir: Özellikle duygusal ihmal veya geçmişteki travmalarla yüklenen çiftlerde süreç karmaşıklaşabilir.
⚠️ Bireysel Sorunların Transferi: Bireylerin kişisel psikopatolojileri (ör. bağımlılık, kişilik bozukluğu) terapinin seyrini zorlaştırabilir.
⚠️ Uygulayıcı Yetkinliği Kritik Öneme Sahiptir: Terapistin çift dinamiğini tarafsızlıkla yönetememesi terapötik ittifakı zedeler.
Kaynakça:
- Gottman, J. M., & Silver, N. (2015). The Seven Principles for Making Marriage Work. Harmony Books.
- Johnson, S. M. (2008). Hold Me Tight: Seven Conversations for a Lifetime of Love. Little, Brown.
- American Psychological Association (2023). Division 43: Society for Couple and Family Psychology. apa.org
- NICE (UK). (2022). Guidelines for Relationship Distress and Couples Therapy.
- Christensen, A., & Jacobson, N. S. (2000). Integrative Behavioral Couple Therapy. Norton.
- Minuchin, S. (1974). Families and Family Therapy. Harvard University Press.
- Greenberg, L. S., & Goldman, R. N. (2008). Emotion-Focused Couples Therapy. APA Books.
Bilişsel İşlemleme Terapisi (CPT)
Travmanın Anlamını Yeniden İnşa Etmek
Bilişsel İşlemleme Terapisi (CPT), travmatik yaşantıların bireyin düşünce sistemini nasıl etkilediğini inceleyen ve bu düşünce kalıplarını yeniden yapılandırarak travmanın psikolojik etkilerini azaltmayı hedefleyen bilişsel davranışçı bir terapi türüdür. Özellikle Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) tedavisinde etkinliği güçlü bilimsel verilerle kanıtlanmıştır.
Tanımı ve Kuramsal Temeli
CPT, travmatik olayların ardından bireyin dünyaya, kendine ve başkalarına dair inançlarının zarar gördüğü ve bu inançların patolojik düşünce kalıpları oluşturduğunu savunur. Bu düşünceler bireyin:
- Kendilik algısını (“Ben zayıfım”, “Ben kirliyim”),
- Diğer insanlara güvenini (“Kimseye güvenilmez”),
- Ve dünyanın adil bir yer olduğuna dair inancını (“İyiler cezalandırılır”) bozabilir.
CPT’nin amacı, bu “sıkışmış düşünce kalıplarını” (stuck points) belirlemek ve işlevsel alternatif düşünceler geliştirmektir.
Uygulama Alanları
- Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) – özellikle cinsel saldırı, savaş, afet, çocukluk travmaları
- Askeri ve savaş travması (ABD Gazi İşleri Bakanlığı tarafından yaygın şekilde kullanılır)
- Kompleks travmalar (ör. tekrarlayan duygusal ihmal, istismar)
- Depresyon ve anksiyete ile ilişkili travma sonrası inanç bozuklukları
Terapi Süreci
CPT genellikle 12 oturumdan oluşur ve yapılandırılmış bir protokole dayanır.
Ana adımlar:
- Psiko-eğitim: TSSB belirtileri, düşünce-duygu ilişkisi açıklanır
- Travmatik olayın yazılı anlatımı (isteğe bağlı): Olayın detaylandırılması ve duygusal etkilerin tanınması
- “Sıkışmış Noktaların” Belirlenmesi: Travma sonrası oluşan işlevsiz inançlar tanımlanır
- Bilişsel Yeniden Yapılandırma:
- Bilişsel çarpıtmaların analizi
- Alternatif ve işlevsel düşüncelerin geliştirilmesi
- Bilişsel çarpıtmaların analizi
- Tematik Alanlar: Güven, kontrol, yakınlık, öz saygı, suçluluk gibi başlıklarda inanç sorgulaması yapılır
- Genelleme: Öğrenilenlerin günlük yaşama aktarılması ve relaps önleme
CPT’nin Ayırt Edici Özellikleri
- “Travmaya ne oldu” değil, “Travma sonrası ne düşünmeye başladın?” sorusunu merkeze alır
- Travmanın yorumlanış biçimini hedef alır (anlam düzeyinde yeniden yapılandırma)
- Duygu düzenleme değil, düşünce düzenleme ağırlıklıdır
- Kısa süreli ve etkinliği güçlüdür
Güçlü Yönleri
- Randomize kontrollü deneylerde TSSB tedavisinde yüksek başarı oranları
- Asker, travma mağduru kadınlar ve şiddet gören bireylerde yaygın kullanımı
- Kısa sürede belirgin semptom azalması sağlar
- Uzaktan/dijital ortama uygun protokol desteği vardır
Sınırlılıklar
- Bilişsel çalışmalara katılım motivasyonu düşük bireylerde sınırlı etki gösterebilir
- Yoğun dissosiyasyon veya kompleks TSSB vakalarında önceden stabilizasyon gerekebilir
- Duygusal işlemlemeyi ön planda tutan terapilere göre daha yapılandırılmıştır
Kaynakça:
- Resick, P. A., Monson, C. M., & Chard, K. M. (2017). Cognitive Processing Therapy for PTSD: A Comprehensive Manual. Guilford Press.
- American Psychological Association (APA). (2023). PTSD Treatments: Evidence-Based Options. apa.org
- U.S. Department of Veterans Affairs & Department of Defense (VA/DoD). (2023). Clinical Practice Guidelines for PTSD.
- National Center for PTSD. (2023). Cognitive Processing Therapy (CPT). ptsd.va.gov
- Chard, K. M. et al. (2012). “A Randomized Clinical Trial of CPT in Veterans with PTSD.” Journal of Consulting and Clinical Psychology.
Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT)
Düşünce, Duygu ve Davranış Arasındaki Bağı Çözümleme
Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), bireylerin olumsuz ya da işlevsiz düşünce kalıplarını ve davranışlarını tanımlamalarını, sorgulamalarını ve yeniden yapılandırmalarını hedefleyen kanıta dayalı bir terapi yaklaşımıdır. Düşüncelerimizin duygularımızı ve davranışlarımızı etkilediği varsayımına dayanır.
Tanımı ve Temel İlkeleri
BDT, bilişsel kuram (Aaron T. Beck) ve davranışçı kuram (B.F. Skinner, Ivan Pavlov) üzerine temellendirilmiştir. Temel ilkeleri şunlardır:
- Olaylar değil, olaylara yüklediğimiz anlamlar duygularımızı belirler.
- Bilişsel çarpıtmalar (ör. felaketleştirme, ya hep ya hiç düşüncesi) psikolojik sorunları sürdürebilir.
- Bu çarpıtmalar fark edilip yeniden yapılandırıldığında, duygusal iyileşme ve davranışsal değişim mümkündür.
- Değişim hem düşünsel (bilişsel yeniden yapılandırma) hem de davranışsal (davranışsal deneyler, maruz bırakma) yollarla sağlanır.
Kullanım Alanları
BDT, APA ve NICE gibi uluslararası otoritelerce birçok bozukluğun tedavisinde birinci basamak müdahale olarak önerilmektedir:
- Depresyon
- Yaygın anksiyete bozukluğu (YAB)
- Obsesif kompulsif bozukluk (OKB)
- Panik bozukluk
- Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB)
- Yeme bozuklukları (özellikle bulimiya ve tıkınırcasına yeme bozukluğu)
- Uykusuzluk (insomnia)
- Kronik ağrı ve sağlık anksiyetesi
- Madde kullanım bozuklukları
- Sosyal fobi
Uygulama Süreci
BDT genellikle 10–20 seanslık kısa süreli bir terapi modelidir. Süreç yapılandırılmıştır ve şu aşamaları içerir:
- Değerlendirme: Sorunun tanımı, otomatik düşünceler ve davranışlar belirlenir.
- Psiko-eğitim: Bireye BDT modeli ve kendi işleyişi hakkında bilgi verilir.
- Bilişsel teknikler:
- Otomatik düşünce kaydı
- Bilişsel çarpıtma analizi
- Alternatif düşünce geliştirme
- Otomatik düşünce kaydı
- Davranışsal teknikler:
- Davranışsal aktivasyon
- Maruz bırakma
- Problem çözme becerileri
- Davranışsal aktivasyon
- Ev ödevleri: Terapi dışında yapılan görevlerle öğrenilenlerin genelleştirilmesi sağlanır.
Güçlü Yönleri
- Kanıta dayalı olması ve çok sayıda randomize kontrollü çalışmayla desteklenmesi
- Yapılandırılmış, kısa süreli ve hedef odaklı olması
- Bireyin aktif katılımını teşvik etmesi
- Öz yardım kitapları ve dijital terapilerle kolay entegre olması
Eleştiriler ve Sınırlılıklar
- Soyut düşünebilme becerisi gelişmemiş bireylerde uygulanması zor olabilir.
- Travmatik yaşantılarda duygusal işleme sürecini yetersiz bırakabilir (bu yüzden bazı durumlarda EMDR veya psikodinamik terapi ile kombine edilir).
- Yapılandırılmış yapısı, daha esnek ya da duygusal yoğunluğu yüksek terapötik ilişki isteyen danışanlara sınırlı gelebilir.
Kaynakça:
- Beck, J. S. (2011). Cognitive Behavior Therapy: Basics and Beyond (2nd ed.). Guilford Press.
- Hofmann, S. G., et al. (2012). “The Efficacy of Cognitive Behavioral Therapy: A Review of Meta-analyses.” Cognitive Therapy and Research, 36(5), 427–440.
- National Institute for Health and Care Excellence (NICE). (2020). Guidelines for Depression and Anxiety.
- American Psychological Association. (2023). Evidence-Based Psychological Treatments. apa.org
- Beck Institute for Cognitive Behavior Therapy. beckinstitute.org