Psikolojide Temel Kavramlar
Psikolojiyi Anlamanın İlk Adımı: Temel Kavramlar
Psikoloji, insan zihnini, duygularını ve davranışlarını anlamaya çalışan büyüleyici bir bilim dalıdır. Gündelik yaşamda sıkça karşılaştığımız “stres”, “motivasyon”, “kişilik” gibi kelimeler aslında bu bilimin temel taşlarını oluşturur. Ancak psikolojiyi yalnızca tanıdık terimlerle sınırlamak mümkün değildir; bu alan, insanı tüm yönleriyle kavramaya çalışan derin ve çok boyutlu bir disiplindir.
Psikolojiyi daha yakından tanımak isteyen biri için, önce bu alanın temel kavramlarını öğrenmek büyük önem taşır. Çünkü bu kavramlar, hem psikolojik kitap ve makaleleri daha iyi anlamayı sağlar hem de bireyin kendi iç dünyasını daha bilinçli bir şekilde keşfetmesine yardımcı olur.
Aşağıda, psikolojinin temelini oluşturan en önemli terimleri ve açıklamalarını bulabilirsiniz. Bu kavramlar, sadece akademik bilgi edinmek isteyenler için değil, aynı zamanda kendini daha iyi tanımak ve insan davranışlarını daha iyi anlamak isteyen herkes için güçlü bir başlangıç noktasıdır.
Algı: Duyusal bilgilerin organize edilerek anlamlı hale getirilmesi süreci.
Bilinç: Kişinin kendi düşüncelerinin, duygularının ve çevresinin farkında olması durumu.
Davranış: Organizmanın gözlemlenebilir tepkileri.
Duygu: İçsel, öznel deneyimler ve bu deneyimlere verilen fizyolojik tepkiler.
Motivasyon: Bir davranışı başlatan, yönlendiren ve sürdüren içsel ya da dışsal etmenler.
Biliş: Düşünme, öğrenme, hatırlama ve problem çözme süreçlerinin genel adı.
Kişilik: Bir bireyin düşünme, hissetme ve davranış kalıplarının bütünlüğü.
Öğrenme: Deneyim yoluyla davranışta kalıcı değişiklik meydana gelmesi.
Bellek: Bilgiyi kodlama, depolama ve gerektiğinde geri çağırma süreci.
Refleks: Öğrenilmemiş, otomatik verilen tepkiler.
İçgüdü: Doğuştan gelen, türün hayatta kalmasını destekleyen davranış kalıpları.
Stres: Çevresel tehditlere ya da zorluklara verilen fiziksel ve psikolojik tepki.
Kaygı (Anksiyete): Belirsiz bir tehdide karşı duyulan yoğun korku ve endişe.
Travma: Aşırı stres yaratan olayların bireyde kalıcı etkiler bırakması.
Özsaygı: Bireyin kendisine verdiği değer ve duyduğu saygı düzeyi.
Empati: Başkalarının duygularını anlama ve onlara duygusal olarak karşılık verebilme yetisi.
Savunma Mekanizmaları: Egonun, tehdit edici düşünceler ve duygularla baş etmek için kullandığı bilinçdışı stratejiler.
İd: Freud’a göre, ilkel içgüdülerin bulunduğu kişilik yapısı.
Ego: Gerçeklikle id arasında denge kurmaya çalışan kişilik yapısı.
Süperego: Toplumsal kuralları ve ahlaki değerleri temsil eden kişilik yapısı.
Klasik Koşullanma: Bir nötr uyarıcının, tekrarlı eşleşmeler sonucu tepki doğuran bir uyarıcı haline gelmesi.
Edimsel Koşullanma: Davranışların sonuçlarına bağlı olarak güçlenmesi ya da zayıflaması.
Model Alma (Gözlemsel Öğrenme): Başkalarının davranışlarını gözlemleyerek öğrenme.
Gelişim: Doğumdan ölüme kadar meydana gelen fiziksel, bilişsel ve duygusal değişimler.
Erikson’un Psikososyal Gelişim Kuramı: Bireyin hayat boyu geçtiği sekiz psikososyal evreyi tanımlar.
Piaget’nin Bilişsel Gelişim Kuramı: Çocukların düşünme becerilerinin yaşla birlikte nasıl değiştiğini açıklar.
Bağlanma: Bireyin başkalarına karşı geliştirdiği duygusal bağ.
İçsel Motivasyon: Davranışın, dışsal ödüller olmaksızın kişisel tatmin için yapılması.
Dışsal Motivasyon: Davranışın, ödül kazanmak veya ceza kaçınmak amacıyla yapılması.
Bilişsel Çarpıtmalar: Gerçekliği hatalı şekilde değerlendirmeye yol açan sistematik düşünce hataları.
Atıf: Davranışların nedenlerini açıklama eğilimi.
Önyargı: Bir kişi ya da gruba karşı, deneyimlenmeden geliştirilen olumlu ya da olumsuz tutumlar.
Sosyal Etki: Bireyin davranışlarının başkalarının varlığı veya davranışları tarafından değişime uğraması.
Uyum: Başkalarına benzemek amacıyla davranış veya inançları değiştirme.
İtaat: Otorite figürlerinin taleplerine uyma.
Baskınlık (Dominance): Sosyal ilişkilerde üstünlük kurmaya çalışma eğilimi.
Bilişsel Uyumsuzluk: Birbiriyle çelişen düşünceler veya davranışlar arasında rahatsızlık hissi.
Benlik Algısı: Bireyin kendine ilişkin inançları ve değerlendirmeleri.
Öz-Farkındalık: Kendi duygularını, düşüncelerini ve davranışlarını bilinçli şekilde gözlemleyebilme.
Özyeterlik: Bireyin, belirli bir görevi başarıyla gerçekleştirme yeteneğine olan inancı.
İçsel Lokus Kontrol: Bireyin yaşam olayları üzerinde kendi kontrolü olduğuna inanması.
Dışsal Lokus Kontrol: Yaşam olaylarının şans ya da dışsal güçler tarafından belirlendiğine inanma.
Öz düzenleme: Kişinin kendi davranışlarını ve duygularını bilinçli şekilde kontrol edebilmesi.
Anımsama: Bellekte saklanan bilginin yeniden hatırlanması.
Unutma: Bellekte depolanan bilgilerin erişilememesi.
İzlenim Yönetimi: Başkalarının bizi nasıl algıladığı üzerinde etkili olmaya çalışma çabası.
Güdü: Organizmanın hedefe yönelik davranışını yönlendiren içsel bir durum.
İçsel Çatışma: Aynı anda birden fazla istek veya hedef arasında yaşanan psikolojik mücadele.
Transferans: Danışanın, terapistine geçmişteki önemli kişilerle ilgili duygularını yansıtması.
Karşı Aktarım: Terapistin, danışana yönelik kendi duygusal tepkileri.
Psikanaliz: Freud tarafından geliştirilen, bilinçdışı süreçleri açığa çıkarmaya yönelik terapi yöntemi.
Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): Düşünceler, duygular ve davranışlar arasındaki ilişkilere odaklanan terapi yaklaşımı.
İnsancıl Terapi: Bireyin kendi potansiyelini gerçekleştirmeye odaklanan yaklaşım.
Şema Terapi: Çocuklukta gelişen temel inanç kalıplarını ve bunların yetişkinlikteki etkilerini hedefleyen terapi yöntemi.
Duygu Odaklı Terapi: Duyguların işlenmesine ve düzenlenmesine öncelik veren terapi yaklaşımı.
Travma Odaklı Terapi: Travmatik deneyimlerin işlenmesine odaklanan psikoterapi yaklaşımı.
Bilinçdışı: Bireyin farkında olmadığı düşünceler, arzular ve anılar bütünü.
Yas: Kayıp sonrası yaşanan doğal psikolojik süreç.
Özdeşleşme: Başka bir kişinin özelliklerini benimseyerek kendilik yapısına dahil etme süreci.
Yansıtma: Kendi kabul edilemeyen düşüncelerini başkalarına atfetme savunma mekanizması.
Bastırma: Rahatsız edici düşünceleri bilinçten uzaklaştırma.
Regresyon: Stresli durumlarda daha ilkel gelişim evrelerine dönme.
Fobiler: Belirli nesne veya durumlara karşı duyulan yoğun, irrasyonel korkular.
Saplantı: İstenmeden gelen, sürekli tekrarlayan düşünceler.
Zorlantı: Saplantılı düşünceler sonucu gerçekleştirilen tekrarlayıcı davranışlar.
Bağımlılık: Bir maddenin veya davranışın kontrolsüz kullanımına bağlı psikolojik ya da fiziksel yoksunluk hali.
Depresyon: Sürekli üzüntü, ilgi kaybı ve düşük enerji ile karakterize ruhsal bozukluk.
Mani: Aşırı coşku, enerji artışı ve düşünce hızlanması ile giden ruh hali.
Bipolar Bozukluk: Depresif ve manik atakların dönemsel olarak birbirini takip ettiği ruhsal bozukluk.
Şizofreni: Gerçeklik algısının bozulduğu, sanrılar ve halüsinasyonlarla seyreden ciddi bir ruhsal hastalık.
Kişilik Bozuklukları: Sürekli ve katı davranış ve düşünce kalıpları ile karakterize psikolojik rahatsızlıklar.
Narsisizm: Kişinin kendine aşırı hayranlık duyması ve başkalarını küçümsemesi eğilimi.
Borderline Kişilik Bozukluğu: Yoğun duygusal dalgalanmalar, ilişki sorunları ve kimlik karmaşası ile karakterizedir.
Anksiyete Bozuklukları: Sürekli ve yoğun kaygı ile karakterize ruhsal bozukluklar grubu.
Somatizasyon: Psikolojik sıkıntıların fiziksel şikayetler şeklinde ortaya çıkması.
Dissosiyasyon: Bilinç, hafıza, kimlik veya çevre algısında kopukluk yaşanması.
İkincil Kazanç: Bir hastalık ya da semptomun, kişi için dolaylı yararlar sağlaması.
İçedönüklük: Sosyal etkileşimlerden çok yalnız kalmayı tercih etme eğilimi.
Dışadönüklük: Sosyal etkileşimlerde bulunmaktan ve dış çevreyle etkileşim kurmaktan keyif alma.
Duygusal Zeka: Kendi ve başkalarının duygularını anlama, yönetme ve kullanma yetisi.
Bağlanma Stilleri: Bireylerin yakın ilişkilerde sergilediği bağ kurma eğilimleri (güvenli, kaygılı, kaçıngan).
Psikometrik Test: Psikolojik özellikleri ölçmek için tasarlanmış standart testler.
Zeka: Problem çözme, öğrenme ve çevreye uyum sağlama kapasitesi.
İçgörü: Bir problemle ilgili aniden fark edilen çözüm veya bilgi.
Öğrenilmiş Çaresizlik: Sürekli başarısızlık deneyimi sonrası mücadele etmeyi bırakma eğilimi.
Kendini Gerçekleştirme: Bireyin potansiyelini tam anlamıyla ortaya koyması süreci.
Toplumsal Roller: Bireylerin sosyal statülerine uygun olarak beklenen davranış kalıpları.
Norm: Toplum tarafından kabul edilen davranış standartları.
Sapma: Toplumsal normlardan farklı davranış gösterme.
Sosyal Kimlik: Bireyin, ait olduğu sosyal gruplardan türettiği kimlik duygusu.
Gruplaşma: İnsanların ortak amaçlar ve ilişkiler çerçevesinde oluşturduğu topluluklar.
Rol Çatışması: Birden fazla rolün aynı anda çelişkili beklentiler doğurması.
Otokontrol: Dürtüleri ve ani tepkileri bilinçli olarak düzenleyebilme yetisi.
İçgözlem: Bireyin kendi düşüncelerini ve duygularını gözlemlemesi.
Psikososyal Destek: Bireyin psikolojik ve sosyal ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik yardım.
Direnç: Terapide bireyin değişime karşı gösterdiği bilinçdışı veya bilinçli dirençler.
İşlevsellik: Bir bireyin gündelik yaşamda ne kadar etkin ve sağlıklı iş görebildiği.
Yaşam Kalitesi: Bireyin yaşamından aldığı genel memnuniyet ve mutluluk düzeyi.
Öz-şefkat: Kendi hatalarına ve zayıflıklarına karşı anlayış ve şefkat geliştirme.